Hava Durumu

Harmancık... Ah Harmancık...

Yazının Giriş Tarihi: 26.04.2018 06:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.04.2018 06:20

Bir insan bir ilçeyi ne kadar sevebilirse o kadar sevdim seni Harmancık. Çocukluğum, en deli çağlarım, gençliğim... Karadeniz'in fırtınası gibi hırçın, aksi,  geçen tabiri caizse 'deli çağlarım'...  Özlüyor insan...

Bazen özlemekte ne kelime diyorum, kolları olsa koşa koşa sarılacağım işte.

Daha önce 'Harmancık' ile ilgili bir yazı daha yazmıştım.

O yazım epey tepki ve beğeni almıştı. İyi şeyler söyleyenlerde oldu saçma sapan şeyler söyleyende.

"Amaannnn ova gibi yer,  neresini özlüyorsun?... Paris'i anlatır gibi anlatıyorsun Harmancık'ı" dediler.  

Bende "Amannnn siz yaşamadınız, yaşamadan ne bilir ne anlarsınız" demiştim. Hakikaten öyle. Ne anlarsınız siz yaşamadan görmeden...

***

Hani Harmancık'a doğru dönüyorsun da az ilerisinde 'Kışmanlar' tabelasını görüyorsun ya... Kışmanlar'ın ayrı bir albenisi var kendisine çeken. O bile çok ayrı mutluluk sebebi oluyor.

Daha 'Harmancık' tabelasını görünce içim kıpır kıpır oluyor. Hemen gözümde canlanıyor o eski günler. Harmancık-Dursunbey arası yaklaşık 64 km filan normalde. Biz iki arkadaş bisikletle gitmeye kalkmıştık. Sonra yolda kaldık falan... Delilik işte... (Gülüyor)

Bir başka yer orası. Aslında Bursa'nın tüm dağ köylerinin havası suyu başka ve ayrıcalıklı. Ama burası çok daha başka işte. Ne yapsam da hiç minimuma indiremediğim bir sevgiyle bağlıyım Harmancık'a...

Sevgim ne kadar gerçek ise özlemim de o kadar gerçek.

Sonra o 'Çarşamba' günleri güzeller güzeli pazarı var birde. Her Pazar günü aynı yerde duran 'simitçi' abi... Hemen karşısında hafta aşırı gelen 'saatçi' abi hepsi çok güler yüzlü insanlardı.

Harmancık'ta hiç kötü anım olmadı desem tam isabetli olur bence... Dünya harikası aileler, insanlar tanıdım... Beş yıl öncesinden bugünüme kadar geldiler.

Sulu Bakkal 'Ahmet' abisi vardı tatlı Harmancık'ın. Bir de güler yüzlü pozitif kadın 'Nazmiye' ablası.  Anlata anlata bitiremem insanlıklarını... Allah razı olsun hepsinden.

Vazgeçilmez 'Hasan' amcamız...

"Hadi gel bi çay içelim ne yapacaksak ondan sonra yaparız" dediğimiz yer...  Şapkası başından yaz-kış eksik olmayan 'okuyun yavrum okuyun' diye hep öğüt veren Hasan amcamız...

Neşesinden hiçbir şey kaybetmeyen 'Adnan' abi...

Gece gündüz öğrencilerin bir çoğunun eli ayağı olan onlara omuz olan 'Abo Mustafa' abi.

Ev sahibim, ve kıymetli ailesi... Sokağımız da koşturan çocuklar...

Kim bilir ne kadar büyüdüler şimdi.

***

Ve tabiî ki çok kıymetli üniversite arkadaşlarım...

"Sizinle yaşadığım günleri ne pahasına olursa olsun değişmem hiçbir güne."

Daha saymakla bitiremediğim bir çok insan...

O günden çok güzel izler taşıyorum. Her birisine sahip çıktım hep. Bazen özlemim dolup taşıyor.

Hepinizin hakkı çok bende.  

Şimdi bunları yazarken ki içimde ki kıpırtıları nasıl anlatayım bir türlü bilemedim. Ama işte burası benim köşem... Gittim işte birkaç yıl öncesine.

Sürç-i Lisan ettiysem affola...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.