Çocuklarınızı koruyun...

Son zamanlarda içler acısı tabloların ardı önü kesilmiyor.

Kimisi banklarda kimisi kaldırımlarda...

Hatta camilerde bile bu içler acısı tabloyla çok sık karşı karşıya gelmeye başladık.

Bunun bir çözümü olmalı... 

Neyden mi bahsediyorum?

Tabii ki uyuşturucu vakaları... 

Her gün öyle veyahut böyle bağımlısı artan küçücük küçücük çocuklar orda burada sızıp kalıyor.

Tüyler ürpertici görüntüler çıkıyor ortaya.

Yerde boyluca uzanmış iki genç kız vardı geçenlerde parkta...

Kafalarını yerlere vuruyorlar ne yaptıklarını bilmeden tepiniyorlardı.

Krize girmişler işte bariz belli, yaşları daha en fazla 17'dir. 

Videosunu izlerken resmen kanım donmuştu.

Bu yavrular bu yollara nasıl düşüyor?

Bu insanlar daha gencecikken nasıl oluyor da bu uyuşturucu ile tanışıyor akıl almaz bir durum...

Ya da şöyle düşünelim, bu çocuklar neden bu tür şeylere özeniyor? 

Aslında bu sorunun cevabı o kadar çok ki.

Kimisine cahillik kimisine tuzak...

Kimisi arkadaş kurbanı...

Kimisi de ailesinden kopmuş bir başına yaşam mücadelesi veren hayata tutunmaya çalışan fidanlar... 

Ben çocuklar ile ilgili olan bu tür yanlış konuların sebebini hep ailelere yoruyorum. 

İyi bir birey olmanın başını aileler çekiyor.

Herkes anne baba olamaz derler ya çok doğru.

Herkes anne baba olamıyor.

Daha dün gibi aklımda, arkadaşı tarafından vurulan Deniz...
Annesiyle babası ayrılmıştı.

Babası ölmüş, annesi de başkasıyla birlikteydi.

Birlikte olduğu adam onu istemiyordu...

O da orda burada sabahlıyor yaşamaya çalışıyordu işte.

Eksik olanı görüyorsunuz değil mi?

Sevgi...

Bu çocuğun ailesi sapasağlam arkasında dursaydı böyle olur muydu?

Yani klişe olacak amma, doğurup doğurup sokağa salmayın çocuklarınızı.

Sahip çıkın sevin, akıllı bireyler olsunlar.
Sevin, sahip çıkın...

Nerede olursanız olun...

Zararlı her şeyden her ortamdan çekin.

Tam tersi olup tapın demiyorum.

Yani gripten değil de uyuşturucudan koruyun çocukları...