Metabolizmanızı yaz sıcaklarına uyarlayın

Yaz aylarının bu zamanlarında havaların daha da ısınması ile beraber bol terleme, tansiyonda düşme, halsizlik ve güçsüzlüklerle karşılaşabiliriz. Yüksek sıcaklıklar ve nem, ciltteki buharlaşma hızını artırıyor, bu durumda daha fazla terlediğimiz anlamına geliyor. Bu nedenle sıvı tüketimlerimizde daha özenli olmalıyız.

SU TÜKETİMİNE ÖZEN GÖSTERİN

Öncelikle bol su içmeyi unutmuyoruz. Günde 2,5-3 litre su içmek, kan dolaşımının düzenlenmesini sağlar ve vücutta ödem oluşmasını engeller. Çalışmalar vücuttaki her bir 9 kilo için 1 bardak içilmesi gerektiğini ifade ediyor. Yani 72 kilo bir bireyin en az 8 bardak su içmesinin beden fizyolojisi için gerekli olduğu yönünde. Aynı zamanda vücudunuzun sizden ne kadar su istediğini gösterdiğinin harika bir yolu da var. İdrarınız temizlenene kadar su içmeniz yeterli.  İdrarınızın berraklaştığı noktayı farkettiğinizde su içmeyi bırakabilirsiniz. İdrar biraz renk aldığında, kendinizi toplayıp su tüketiminizi arttırmanızı tavsiye ederim.

YİYECEK VE İÇECEK SERİNLEMEMİZE YARDIMCI OLABİLİR Mİ?

Buz gibi şekerlemeler, içecekler ve dondurma, serinlemek istediğinizde doğal seçimler gibi görünebilir ancak iyiden daha fazla zarar verebilirler. Soğuk yiyecek ve içecekler size ilk soğutma etkisini verebilir fakat kısa ömürlüdür. Çünkü yiyecek tüketmek, sindirim prosesi ısı ürettiği için sıcaklıkta bir artışa neden oluyor. Bu soğuk yiyecek ve içeceklerin başlattığı hızlı soğutma ile birleştirildiğinde vücudunuzun iç sıcaklığınızı artırır.

ÇAY HARARETİ ALIR MI?

Güneşli bir günde sıcak bir şeyler içmek, yapılacak en anlamsız şey gibi görünebilir ancak sıcak ve ılık içecekler aslında vücut sıcaklığınızı düzenlemenize yardımcı olur. Sıcak içecekler hücresel sıcaklığınızı yükseltir ve bu da vücudunuzun soğumasını sağlar, böylece cildinizdeki ısıyı kaybetmek için daha fazla terlersiniz. "Termojenik" baharatlar ve acı biber gibi yiyecekler ise aynı zamanda vücut sıcaklığımızı arttırır. Aşırı baharat ve acı biber tüketiminden uzak durmanızı tavsiye ederim.

YÜKSEK ORANDA SU İÇEREN SEBZE VE MEYVELERİ HAYATINIZA DAHİLEDİN

Çilek, salatalık, kabak, kereviz, marul, kavun gibi yüksek sıvı içeriğine sahip sebze ve meyveler, vücudunuzdaki sıvı dengesini ayarlamaya yardımcı olurlar.

KAÇINMAMIZ GEREKEN YİYECEKLER VAR MI?

Sindirmek için daha fazla çaba gerektiren gıdaların - protein, şeker ve lif bakımından yüksek olanlar gibi - daha fazla vücut ısısı ürettiği düşünülmektedir. Bunu hafifletmenin bir yolu, protein yapısını parçalamak için et ile narenciye bakımından zengin sebze ve meyveleri tüketmektir. Örneğin etin yanında tükettiğiniz bol limonlu ve yeşillikli salata daha rahat bir sindirim sağlayacaktır.

SICAKLIKLAR ARTTIĞINDA SİNDİRİM VE İŞTAH SİSTEMİMİZE NE OLUR?

Yaz aylarında yemek yemek istemiyorsanız, yalnız değilsiniz. Sıcaklık ve gün ışığı saati gibi mevsimsel değişikliklerin iştahımızı etkilediği düşünülüyor. Yaz aylarında, özellikle sıcak hissettiğimizde iştahımız azalmakta. Bunun bir nedeni, vücudun, gıdaların sindirimi gibi ısı üreten işlevleri azaltarak vücut sıcaklığımızı düzenlemeye çalışmasıdır.

DOĞRU TUZ KULLANIN

Hava sıcaklıklarının arttığı bu dönemlerde, daha fazla terleyeceksiniz ve gün içerisindeki elektrolit kaybı önemli ölçüde olacaktır. Kullandığınız tuza dikkat etmeniz bu noktada çok değerlidir. Vücut için tehlikeli olan tuz, rafine edilmiş tuzdur. Rafine tuz, mutfağımız için değil, sanayide kullanılmak üzere üretilmektedir. Doğal kaya tuzu kullanmamız gerekir, ama hangi tuz? Zengin mineral yapısına sahip milli tuzumuz Çankırı tuzu dünyadaki en değerli tuzlardan birisidir. İçerisinde 84 element, mineral bulunmaktadır, aynı şekilde insan vücudu da 84 elementten ve sudan oluşmuştur. %100 doğal, rafine edilmemiş katkısız Çankırı kaya tuzunu tüketerek vücudumuzun mineral ihtiyacın karşılayabiliriz. Çankırı tuzuna muadil olarak Himalaya tuzunu da örnek gösterebilirim. Bu tuzlar sodyumun yanı sıra magnezyum ve potasyum gibi diğer önemli elektrolitlere de sahiptir. Yemeklerinizde, salatalarınızda rahatlıkla kullanabilirsiniz.

İNCİ ÇİÇEĞİ, ENGİNAR: Vücutta oluşan ödemin dışarı atılmasında etkilidir. Ayrıca enginarın karaciğer hastalıklarına karşı koruyucu etkisini araştırmalar göstermektedir. Enginardan en faydalı şekilde yaralanmak istiyorsak; enginar dolmasını yaprakları ile birlikte tüketmemiz en güzelidir.

DOMATES: İçeriğinde bulunan kırmızı rengini veren likopen maddesi sayesinde bağdokusunun yenilenmesine yardımcı, enfeksiyonlara karşı koruyucu, idrar söktürücü, antikanserojen gibi özellikleri ile beraber hücre metabolizmasını destekleyici özellikleri bulunmaktadır. Domateste bulunan likopen pişmekle kaybolmaz. Domates salçası, domates sosu, evde yaptığımız ketçap ile de likopenden yararlanabiliriz. Likopenin en doğru tüketimi çiğ domates şeklinde ağızdan tüketilmesidir.

BALIK: İçerdiği bol miktarda omega 3 yağ asitleri kan damarlarını genişleterek kan akışının ve dolayısıyla dolaşımın rahatlamasını sağlar. Balık tercihinizi yüzey balıklarından yana yapmanızı tavsiye eder, mezgit, kalkan gibi dip balıklarının kurşun, civa, kadminyum gibi ağır metallerden zengin olduğunu hatırlatırım. Rahatlıkla tüketebileceğimiz balıkların başında hamsi, sardalye, uskumru, palamut ve ithal somon gelmektedir.

HİNDİSTANCEVİZİ SÜTÜ :  Sıcak havalarda nemlenmeyi desteklemek, bitkinliği ve kas ağrısını önlemek için önemli bir besindir.

KARPUZ : Su içeriği yüksek olan karpuz, sizi rahatlatan ve kan damarlarını genişletmeye yardımcı olan bir aminoasit olan sitrülini içerir, bu da vücudunuzun etrafında daha fazla kanın dolaşıp sizi soğutabileceği anlamına gelir.

ZENCEFİL-ZERDEÇAL: Kanda plak oluşumunu engeller ve dolayısıyla dolaşımı ve kan akımını rahatlatıcı etkisi vardır.Baharatın içindeki aktif bileşen olan Curcumin, kan dolaşımını hızlandırmaya ve vücudunuzu serinletmeye yardımcı olarak iyi dolaşımın desteklenmesine yardımcı olur.

Sağlıklı, keyifli günler diliyorum...