Hava Durumu

Suç ve ceza

Yazının Giriş Tarihi: 12.09.2019 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.09.2019 07:00

Son kurban Halit Ayar! Daha önce suç dosyası hayli kabarık olan biri tarafından bıçaklanarak hayatı sonlandırıldı... Gün geçmiyor ki ya bir kadın, ya da savunmasız biri, suç makinelerinin ölüm ya da yaralanma ile sonuçlanan ego tatminlerinin bir parçası olmasın.

Suç ve insan arasında yakın bir ilişki dünyanın her tarafındaki toplumlarda vardır. Coğrafya, kültür, inanç, eğitim, ekonomik seviye ve belki de en önemlisi yasalar ve uygulanış farklılığına göre bu ilişkinin yoğunluğu farklılık göstermektedir. Başka ülkeler ve başka suçlu ve kurbanlarının durumunu incelemek daha geniş bir çalışma gerektirdiğinden biz ülkemizdeki artan şiddet vakalarını neden sonuç perspektifinde değerlendirmeye, çözüm için en gerçekçi yolu bulmaya çalışalım.
 

Suça yani kendi adaletini kendi yasa ve kanunlarına göre uygulamaya çalışan birini kim ve hangi güç kamu düzenine pozitif katkı yapan veya düzen bozmayan biri haline getirebilir veya düzenleye bilir. Bunun kültürel, eğitimsel, teolojik vicdani ve ahlaki birçok bileşeni ve etkeni olmasına karşın biz  kamu düzeninden birinci derecede sorumlu devlet otoritesi ve suçlu arasındaki ilişkiye mercek tutacağız.


Evet, bir coğrafyada yaşayan insanların oluşturduğu  siyasi bir kurum veya organizasyon varsa ki bu, devlettir. Bu suçu ve suçluyu etkisiz hale getirecek olan da devlettir. Ama burada önemli olan kurban verildikten sonra değil, bir cana koyulmadan veya koyulmaya teşebbüs edilmeden olmalıdır. Yoksa her kıyılan masum canın cinayet müsebbibi olarak devlet ve devletin adaleti suça ortak olmuş olur. Bu durum kendi ontoloji mevcudiyetinin meşruiyetini sorgular  hale gelir.
 

Devletin suçu önlemede uygulayacağı en iyi yöntem cezaları ağırlaştırmakla beraber gerçekten caydırıcı olması için bu cezaların uygulama iradesini de göstermesidir. Bundan sonraki uygulanabilinecek adım ve yöntemleri sıralayacak olursak; ağır suç işleyenler basın ve medya yoluyla deşifre edilsin, ıslah olmayan ağır suçlular cezalarını çektikten sonra toplumun dışında oluşturulacak özel, izole edilmiş kendileri gibi kural tanımaz canilerle birlikte yaşamaya mahkum edilsin. Ceza evi süreçleri yemek ye, yat uygulamasından vazgeçilerek suçun ağırlığına göre yeraltı madenlerinde çalıştırılsınlar ki bir daha ceza almayı çok uzun düşünsünler. En hafifi tecavüz suçlularına kimyasal veya fiziki hadımla cezalandırılmalı, insan canına kasteden ve etmeye çalışan hiçbir zaman bir affın muhatabı olmamalıdır. En önemlisi cezalar suçun benzerliğine bakılmadan suç işlemeyi yaşam tarzı edinene kat be kat artırılarak verilip uygulanmalı. Böylece basında gördüğümüz son suçundan yakalanan şüpheli veya failin hakkında bilgi verilirken daha önce de on yedi veya yirmi yedi hatta otuz yedi ayrı suçtan ceza yatmış saçma sözlerinin söylenmesinin kısmen de olsa önüne geçilmiş olunur. Bakar mısınız, daha önce onlarca kez suç işlemiş biri on sekiz veya daha fazla kez başka suçtan ceza evine giriyor. Demek ki adalet buna uygulanmamış bu tipleri yalamış teğet geçmiş.
 

Özetleyecek olursak şunun önlenmesinin yukarıda saydığımız birçok bileşeniyle beraber en etkin yol tam ceza ve uygulamadır. Caydırıcı olmayan ceza ve uygulamaları devam ederse Halit ne son kurban olur ne de suça meyil azalır devlette bu sonucun müsebbibi olarak bu çalışmaların oluşturacağı tahribat altında ezilir.

   
 
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.