Hava Durumu

Bürokrasi siyaset ve güç zehirlenmesi

Yazının Giriş Tarihi: 16.01.2020 06:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.01.2020 06:50

Bu haftaki yazımızın teması, devlet bürokrasinin ve siyaset kurumunun vatandaş nezdindeki menfi yansımalarını sorun tespiti ve analizi perspektifinde tahlil ederek, çözümüne katkıda bulunacak önermelerde bulunmak olacak.

Sayın Cumhurbaşkanı yakın bir geçmişte kendi dünya görüşü ve siyasi yelpaze skalasında hayli geniş yer işgal eden partisinin mayasına uygun rol modelleri betimlerken Hz. Ömer'i örneklem alarak, "Yol ve dava arkadaşları olarak yeni Ömerler bulmalıyız." diyordu.

Bunu aklımızın bir kenarına koyarak Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu haftaki grup toplantısında partisinin uzun zamandır yıllık programına dâhil ettiği siyaset akademisi adlı eğitim sürecinin gerekliliğine, önemine ve müspet sonuçlarına yaptığı vurguyu değerlendirelim. Sayın Cumhurbaşkanı'nın yeni Ömerler bulmalıyız niyeti çok doğru ve yerinde yaklaşım.

Buna ek olarak 'yeni Ömerler' yetiştirmenin de önemine vurgu yapmalıyız. Eğer siz Hz. Ömer kadar adaletli birini arıyorsanız bu aradığınız aynı zamanda iyi eğitimli, yeterli liyakate sahip, maddesel ve manevi olarak doyuma ulaşmış birilerinin olması gerekir. Birinin adil olması, bürokraside ve yönetimde yer alması için yeterli bir özellik değil. İşte tam burada yukarıda bahsi geçen eğitim programını analitik olarak sorgulama ihtiyacı ortaya çıkıyor.

AK Parti siyaset akademisinin eğitim süresi yaklaşık iki aylık bir süre. Bu bahsi geçen eğitim programına katılım kriterleri dikkate alındığında katılımcıların dünya görüşü, siyasi tercihleri, yaş ve cinsiyet farklılıkları, ahlaki ve manevi değerleri, amaçları ve aldıkları kurumsal eğitimin seviyesi ve disiplin çeşitliliği bakımından heterojen bir yapı ortaya çıkmaktadır.

Hal böyleyken devleti yönetecek olan siyasi ve bürokratik kadrolarda yer alacak bireyleri bu kısa zaman diliminde optimum seviyeye çıkaracak ve verimlilik sağlayacak yüklemeleri bu zaman diliminde yapmak mümkün mü? Kaldı ki bu başarı sağlansa bile en büyük sıkıntımız olan erdem ve aşkla görev yapma ülküsünü yani işini bir dava niteliğinde icra edecek bireyleri bu süre zarfında seçip başlangıçtaki eşitlerinden bir adım öne çıkaracak tahlillerin analizi mümkün mü? Tabi ki değil.

Eğer AK Parti, ülke ve millet menfaatini dikkate alarak böyle bir program yürütecekse bunu en az iki yıllık bir sürece yayarak hem kursiyerlerin daha nitelikli yetişmelerini sağlayacak bilgi aktarımı yapmalı hem de iyi araştırma ve gözlemle erdem ve ahlak eleklerinin süzgecinden geçirilip makbul olanların aldıkları müfredat eğitiminin kalitesi ve seviyesi de dikkate alınarak başarılı olanlar siyasi ve bürokratik işleyişe dâhil edilmelidir.

Yukarıda bahsettiğimiz eğitimin yol haritası uygulanırken bu sürecin bileşen ve ana unsuru olan katılımcılara kadim birikimimizden kültürel anatomilerine irfan hücreleriyle gen aktarımı yapılarak doyuma ulaştırılmalılar.

Bu şekilde seçilmiş, yetişmiş ve değerler yüklenmiş yeni beyinleri, erdem sahiplerini devletin ve siyasetin kadrolarına dâhil edersek git gide kötüye giden yozlaşma sürecini durdurmuş, güç zehirlenmesini engellemiş ve belki de tersine çevirmiş oluruz.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.