Hava Durumu

TESİAD, Türk dünyası ve figüranlar

Yazının Giriş Tarihi: 19.10.2018 06:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.10.2018 06:14

Geçen hafta Türkiye Ekonomik Siyasal ve Stratejik Araştırma Merkezi (TESAM)'nin davetlisi olarak İstanbul'da düzenlenen 3. Sosyal Bilimler Kongresi'ne katıldım.

Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi işbirliğinde ve Tüm Etkin Sanayici İş Adamları ve İş Kadınları Derneği (TESİAD)'nin desteğiyle gerçekleşen programa katılan akademisyenler, kendilerini dinlemeye gelenlere manifesto niteliğinde sunum yaptılar.

Mesela TESİAD Genel Başkanı İlyas Bozkurt, Türk dünyasının attığı adımlara dikkat etmesi durumunda 21. Yüzyıl'a birleşerek imza atabileceğini söyledi.

Baktığımızda...

Aralarında çatışan, imrendikleri gelişmiş ülke insanlarından farklı bir yapıya sahip olmayan Türk İslam dünyası, figüran olmaktan bir türlü kurtulamıyor.

Birbirlerini kesmeyi, katletmeyi, yakıp yıkmayı çok iyi becerenler, ne hikmetse, yönetildiklerinin farkına varmayıp, aynı kafa içinde bulunan beyinlerini teknoloji, bilim ve ilim için çalıştırmamaya yemin etmiş gibi davranıyorlar!

Düşünsenize, 6 bağımsız Türk devleti birleştiğinde yüzölçümü 5 milyon kilometrekareye, nüfusu 150 milyona, ekonomik büyüklüğü 2,2 trilyon dolara ulaşıyor. Bu veriler bizi dünyada ilk 10 içerisine sokuyor. 2050 projeksiyonunda ise zirveye tırmanıyorsunuz.

***

Bilim kongresinde konuşmacılar arasında yer alan Prof. Dr. Hasan Köni'nin, Türk dünyasının en önemli adımının barış ortamını sağlamak olacağını ifade etmesi, önümüzdeki yüzyılda savaşların top ve tüfekle olmayacağını ortaya koyuyordu.

Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuli ise, tarihimizi, dilimizi, kültürümüzü doğru şekilde öğrenerek, genç nesillere aktarılması gerektiğine dikkat çekti.

Şu bir gerçek ki ülkemizdeki bilim ve ilim insanlarının rengine, diline, dünya görüşüne bakmadan değer vermek zorundayız.

Eğer böyle refleks gösterirsek, gelişmiş ülkelerle her alanda yarışabilir, figüran olmaktan kurtulmuş oluruz.

Dolayısıyla TESAM gibi düşünce kuruluşlarının faaliyetlerine daha fazla yol açmak, ışık yakmak gerekiyor.

Çünkü...

Derdi millet ve ülkesinin teknolojik kalkınması olanlarla bu yolda yürümek mümkün.

***

 BİR 28 ŞUBAT MAĞDURU, OYA AKGÖNENÇ

Erbakan Hoca'nın daveti üzerine Milli Görüş'le tanışmıştı.

Fazilet Partisi'nin Ankara milletvekilliğini yaptı.

Hukukçuydu.

28 Şubat ceberutlarının şerrini gördü, dik durdu.

Fazilet'e kapatma davası açıldığında Anayasa Mahkemesi'nin kapısını her gün arşınladı.

Cuntaya, postallı çakallara kim destek veriyor, darbeyi kim alkışlıyorsa, "Siz zavallısınız" demesini bildi.

Fazilet Partisi kapatıldıktan sonra, Saadet Partisi'ne geçti.

Hoca'nın talimatıyla Türkiye'yi arşınladı, onlarca ülkede konferanslar verdi.

Çok mücadele etti.

Milli Görüş'ün içinde çok farklı bir isimdi, Oya Akgönenç.

Emri hak vaki oldu. Oya Akgönenç Rabbine kavuştu.

Allah Oya Hanım'a rahmetiyle muamele yapsın, cennetine koysun.

***

BİR SÖZ

Yaşam size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın.

Aram Güleryan

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.