Hava Durumu

Soykırım, Bursa Çerkes Kültür Derneği ve kahpe Moskof

Yazının Giriş Tarihi: 24.05.2018 07:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.05.2018 07:33

Yaratıcımız bizlerle Kur'an aracılığı ile konuşuyor, geçmişte yaşayan milletlerden örnekler veriyor.

Firavun'un Musa'ya ve kavmine yaptıklarını, Nemrut'un İbrahim'e uyguladığı sistemli utanmazlığı, Hz. Peygambere ve kendisine inanan bir avuç insana Mekke'nin kibirli, kinci egemenlerinin alçaklık tarihine geçecek şekilde yaptıklarından bahsediyor.

Ardından, Mekke'den kovulan ve güçlenip bir ve tek yürek olan Peygamber ordusunun kansız bir şekilde Kâbe'yi ve kutlu şehri nasıl kuşattıklarını gözler önüne seriyor.

Kısacası Rabbimiz, alçaklık tarihini yazanlardan ve o tarihi yırtıp atanlara dikkat çekiyor, "Ey kullarım, adam olun, bir olun, dağınık durmayın" bizleri sarsıyor.

***

Bundan tam 154 yıl önce...

Dünya tarihine utanç ve kahpelik vesikası olarak geçen, Çerkezlere uygulanan sistematik sürgün ve ardından yaşanan soykırımda; 1 buçuk milyon, bazı tarihçilere göre ise iki milyon Çerkez yurtlarından, vatanlarından sökülüp, kayıklara, teknelere bindirilip ölüme yollanmıştı.

Kafkasya'nın yiğit aslanı Şeyh Şamil'in, Ruslar için kullandığı 'kahpe Moskof' sözünün ne kadar anlamlı ve yerinde olduğunu, Çerkezlere yapılanlardan anlıyoruz.

Geçen gün Bursa Çerkez Kültür Derneği'nin gerçekleştirdiği iftara katıldık.

Kendisi de bir Çerkez damadı olan Vali İzzetin Küçük, orucunu Bursalı Çerkezlerle birlikte açtı.

Vali Küçük'ün, Çerkezlerin sürgünü ve yaşadıkları zulümle ilgili izletilen kısa filmi izlerken duygulandığını gördüm, omzunun titrediğini fark ettim.

Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali'nin konuşurken yutkunduğuna şahit oldum...

Hakikaten, kahpe Moskof'un Çerkezleri yurtlarından söküp atması, Karadeniz'in kandenizine dönmesini seyretmesi, Rusların nasıl "illet"  bir millet olduklarını gösteriyor.

Şöyle bir düşünün; açlık, susuzluk ve hastalık.

Yüz binlerce Çerkez, denizin ortasında.

Çerkez kadınları ölen bebekleri denize atılmasın diye göğüslerinde emzirir gibi bekletmişler.

Karaya vuran o kadar çok insan varmış ki, kuşlar erkeklerin sakallarından, kadınların saçlarından yuva yapmışlar!

Aman Yarabbi!

Trabzon'a gelen 45 bin  bin Çerkez, açlık ve hastalıktan ölmüş.

Ve kıyıya vuran on binlerce kafatası!

Bu sürgünden dolayı 500 bin Çerkez'in vefat ettiği belirtiliyor.

Bazı tarihçiler ise sürgüne gönderilen 2 buçuk milyon Çerkez'in 1 buçuk milyonunun kıyıya, yani karaya ayak basabildiğini ifade ediyorlar.

İnsanlığın sessiz kaldığı, Kafkas dağlarının ağladığı sürgünden ve soykırımdan bahsediyoruz!

Evet, 21 Mayıs 1864; kılıç, top ve tüfek mermileriyle ağır bir soykırımdan geçirilen Çerkezlerin, Kafkasya halklarının vatanlarından sökülüp atılarak, yok oluşa mahkûm edildiği tarihtir.

İşte bu yaşananları unutmadan hareket etmek gerekiyor.

Bursa Çerkez Kültür Dernek Başkan Yardımcısı Hayri Hopaç, anma programında yaptığı konuşmada yaşanan bu utanmazlığı, alçaklığı, soykırımı Türkiye'nin hâlâ tanımadığına dikkat çekti.

Bir an evvel ciddi adımlar atılıp Çerkezlere uygulanan soykırımın tanınması gerektiğini belitti.

Bu arada,

İftar davetine seve seve icabet eden Bursa Valisi İzzetin Küçük, Bursalı Çerkezlerin taleplerine kayıtsız kalmadı. Halk eğitim merkezlerinde Çerkez dili kursları açılması için önderlik yapacağını söyledi.

Koskoca bir ulusu yeryüzünde darmadağın eden kahpe Moskof'un yaptıklarını unutmuyoruz.

Kafkas halklarının ve Çerkezlerin haklı mücadelesini, didinişlerini bu can bu bedende durduğu müddetçe dile getirmeye, haykırmaya devam edecek.

O zaman yapılması gereken tek şey.

Bursa Çerkez Kültür Derneği'nin adımlarını takip etmek, tek ve bir olabilmek için iri- diri olmak için şuurlu hareket etmek gerekiyor.

***

TEŞEKKÜRLER BURSA MÜFTÜSÜ İZANİ BEY

Geçen hafta yazmıştım.

Bursa Hayvanlarla Yaşam Derneği sosyal medya hesabından Bursa Müftülüğü 'nün Cuma hutbelerinde, vakit namazlarında halkı aydınlatmaları ricasında bulunmuştu.

Yani dernek, yaz aylarında kedi ve köpekler su içemedikleri için çırpına çırpına öldüklerini ifade etmişti.

İl Müftüsü İzani Turan, bu çağrıya duyarsız kalmadı. İzani Bey aradı, "Bizi hayra ve hayırlı bir amele davet ettiniz, teşekkür ederiz" dedi.

Ve ekledi, yarın Cuma hutbelerinde Diyanet görevlileri hayvanlarla ilgili, Bursalıların dikkati çekilecek, uyarılarda bulunulacak.

Kedi ve köpeklerin su içebilmesi, karınlarını doyurmaları için bir adım atın denecek.

Pet şişelerden su kabı yapabilirsiniz, hatta karpuz kabuğuna bile su koyun denecek.

Hz Peygamberin merhametinin hayvanları nasıl kuşattığından bahsedilecek.

Eyvallah Bursa Müftüsü İzani Turan, duyarlı davranışınızın bedelini, karşılığını alacağınızdan emin olun!

***

BİR SÖZ

Bu dünya kimseye baki değil, mazlumlar da ölüyor, tabi ki zalimler de.

İsmail Hakkı Edebali

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.