Hava Durumu

Okul yarım kaldı, peki Milli Eğitim nerede?

Yazının Giriş Tarihi: 17.06.2019 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.06.2019 07:00

Malum, ekonomik sıkıntı her alanda kendini az çok gösteriyor.

Özellikle, daha önce yapılan ihaleleri kazanan müteahhitlerin birer birer iflaslarını verdiğini duyuyoruz.

Böylece birçok alanda yatırımlar yarım kalıyor.

Amma bazı yerler var ki "yarım kalmış, bitemiyor"u kaldıramaz.

Eğitim kurumlarımız ise hiç kaldırmaz.

Yarım kalan okul inşaatları yüzünden çocuklarımız ve velileri mağdur oluyor.

Birini örnek vermem gerekirse...

Bursa'mızda başarı oranı yüksek okulların arasında olan Ahmet Hamdi Gökbayrak Fen Lisesi gibi.

Aslen Soğukpınar Köyünde eğitim ve öğretimini sürdürürken uzaklık nedeniyle geçici olarak Demirtaş'taki Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan Kazım Baykal Anadolu Lisesi'ne taşındı.

2018-2019 Eğitim ve Öğretim yılına Yeni Yalova Yolu Sosyal Bilimler Lisesi yerleşkesinde yapılacak olan yeni binada gireceklerini düşünen öğrenciler ise daha sonra büyük şok yaşadı.

Yüzde 85'i tamamlanan okulun müteahhidi iflas edince öğrenciler zor durumda kaldı.

Fen Lisesi olmasına rağmen laboratuar ve birçok gerekli donanımdan yoksun olarak başarılarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Çocukların birçoğu yatılı olarak geçici yerlerde kalmak zorunda.

Kısacası göçebe hayatı yaşarlarken nice şeyden mahrum kalıyorlar.

Artık veliler ve öğrenciler isyan ediyor, herkesi göreve davet ediyorlar.

***

Okul müdürü Ayhan Özdemir'i aradığımda topu taca attı, 'ben devlet memuruyum konuşamam' dedi.

Oysa ben kendisine yarım kalan okulla ilgili velilerin isyanını Bursa Milli Eğitime iletip iletmediği ile ilgili iddiaları soracaktım.  Müdür bey için veliler, "elini taşın altına" koymadığını söylüyorlar, sorumlu bir eğitimci gibi davranmadığını aktarıyorlar.

Okul binasının tekrar ne zaman ihale edileceği ise meçhul.

"Yeter ki okulumuz tamamlansın" diyerek masrafları üstlenmeye razı olan veliler Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger'in feryatlarını duymasını istiyor.

Yeni öğretim yılına bu okulda başlamak istemek bu çocuklar hakkı.

O zaman gereğini yapın, yaşanan skandalı nasıl çözeriz diye kafa yorun.

Unutmayalım, burası başarıları ile anılan bir "Fen Lisesi".

Yarının mühendisini, bilim adamını yetiştirecek olan böylesi eğitim yuvalarımız neden sahipsiz bırakılıyor?

Yeterli donanıma kavuşamayan çocuklarımız, ileride dünya ile yarışması mümkün mü?

Şairin dediği gibi, dertliysen söylersin.

Evet, biz bu ülkenin ekonomisinin ve eğitiminin en üst seviyede olması için dertliyiz; onun için konuşuyor, yazıyor, haykırıyoruz.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un bu feryadı, sallabaşı al maaşı kafasında olanların sorumsuzca davranışlarını görmesini, duymasını arzu ediyoruz.

Kendimiz için bir şey istiyorsak namerdiz. Tek dileğimiz eğitimde başarıyı yakalayan, sonra ülkesine projeler üreterek faydalı olan, yurt dışına gitmeyi aklından çıkaran çocuklarımızın hayallerinin gerçekleşmesi.

Sahi bu arada, Eğitim Bir-Sen Başkanı Ramazan Acar'ın da böyle mevzulara da vakit ayırması, ilgilenmesi, liyakatli gençler yetişmesi adına önemli bir adım olacağı düşüncesindeyim.

***

TRAMVAYDA GAZETE OKUYAN ADAM!

Malum toplu taşıma araçlarında saygı, kural maalesef yerlerde sürünüyor.

Gençler, cep telefonlarıyla oynamaktan yaşlıya, hastaya, hamileye yer vermiyor, görmüyor, göremiyor.

Bu durumdan pek çok kişi rahatsız olsa da, tepki göstermiyor, başkalarından Musa ve İbrahim olmalarını sabırsızlıkla bekliyorlar!

Tabi böyle manzaraların yaşandığı otobüs, tramvay ve metro vagonlarında sevindiren manzaralarla da karşılaşıyorum.

Geçen gün bindiğim İpekböceği'nde bir beyefendiyi gazete okurken görünce gözlerim kamaştı, neye uğradığımı şaşırdım.

Fotoğraf makinem yanımdaydı.

'O' anı ölümsüzleştirmek için deklanşöre bastım ve böyle bir enstantane çıktı ortaya.

Acayip bir devir, acayip bir zaman.

Gazete okuyan birini gördüğümde, yastığının altına bayramlık ayakkabılarını saklayan çocuklar kadar mutlu oluyorum.

Allah'a, gazete okuyanların sayısını arttırsın diye de dua ediyorum.

Nereden, nereye geldik!

***

BİR SÖZ

Hiç ellerin taşı bana değmez. İlle dostun gülü yaralar beni.

Pir Sultan Abdal

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.