Mimar ve Mühendisler Grubu ve dik duruş

Yaratıcı, yarattığı insanlardan her an için dik duruş, doğru söz, doğru eylemde bulunmalarını istiyor. Yanlış yapanı, yap diyeni de yalnızlaştırın ki hatasını anlasın öğüdünde bulunuyor.

Geçen akşam, çok kişinin adını bile duymadığı Mimar ve Mühendisler Grubu'nun Bursa Şubesi'nin iftarına katıldım.

Davetlilerin çoğunun mimar ve mühendis adayı gençlerden oluştuğuna şahit oldum.

Neredeyse tamamına yakını, aynı eylem ve inanç ufkuna bakan, tertemiz, pırıl pırıl çocuklar.

Yakın zamanda okullarından mezun olacaklar, aklını, ruhunu kimselere kiraya vermeden, bu ülkeye ve onun şehirlerini dizayn etmek için yola çıkacaklar.

Böyle buluşmalarda adettendir; gelen misafirlere derneğin, grubun hedefleri, icraatları, projeleri anlatılır, gösterilir, izletilir.

Ezanın okunmasına az bir süre kala,  genel merkezin hazırladığı videoyu takip ettik.

***

Sinevizyonu izlerken, dikkatimi iddialı sözler çekti.

"Mimar ve Mühendisler Grubu, ülkesine bir yol, bir ışık olan. Yaşadığımız çağa şahitlik ederken, idealist insanlardan oluşan bir ekip.

Şehirleşmeden çevreye, enerjiden, sanayiye, tarımdan, gıdaya, istihdamdan verimliliğe kadar alternatif çözümler. Yanlışı gördüğümüzde uyarmayı ve düzeltmeyi görev biliyoruz.  Doğru olanı teklif etmeyi ve desteklemeyi. Ana felsefemiz insana huzur veren ortamlar oluşturmaktır.

Şehirleşmede, mimaride, konut tasarımında ve üretimde israfa yol açmadan eldeki kaynakları doğru kullanımını amaçlıyoruz. Mahalle ve şehirleri oluştururken insan önceliğini dikkate alınmasına inanıyoruz."

20 yıl önce kurulan bir STK Mimar ve Mühendisler Grubu.

Bu süre ve süreçte, şehirlerimiz mimari açıdan insanın içini, ruhunu karartan mimariyle tanıştı.

Alın İstanbul; Zeytinburnu'nda yükselen kuleler Sultanahmet'i ağlattı, Levent'teki betonlar İstanbul'a olan aşkımızın sona ermesine neden oldu!

Gelelim Bursa'ya, yani şehrimize; şairlerin gözyaşı dökerek şiir yazdığı kente.

Göz göre göre, Ulu Cami'nin üzerine kara bulutların çökmesine sebep olan Doğanbey Toki'ye...

***

Şimdi...

Kadim medeniyetin kodlarını esas alan Mimar ve Mühendisler Grubu'ndan, gür sesi ve haykırışıyla itiraz etmesi, hayır, 'bu Osmanlıya ihanettir' demesini beklerdik!

Asil ve asıl olan doğruyu teklif etmek olmalı.

Tarım alanlarının betonlaştırılmasına dur denebilmeli.

Ana felsefe, insanı huzurlu yaşatmak, yaşamasına imkân sağlamak, mazeret üretmemektir.

Mekanizmasını doğru bir şekilde çalıştırmaya talip olunan devlet, milletine hizmet için var, yani garsondur. Patron ise halk!

Genç mimar ve mühendis adaylarının, Bursa'nın ne durumda olduğunu, İstanbul'un ne hale getirildiğini bilecek şuurda, kapasitede ve akılda olduklarını biliyorum.

Gözlerinden, yüzlerinden samimiyet fışkırdığını da.

Onlardan yüreği kanayanların tek isteği var, Musa'yı, İbrahim'i, Hz Ömer ve Hz Peygamber'i kendilerine örnek almaları.

O zaman yanlış kimden geliyorsa, kim çarpık mimaride diretiyor, kim tarım alanlarını yok edecek çapsızlığa düşüyor, kim hayvancılığı bitme noktasına getiriyor, köylerin insansızlaşmasına göz yumuyorsa, kim insanları geçim darlığı cenderesine itiyorsa, kim mahalle kültürünü yok etmişse...

İşte onlara karşı ferasetleriyle dik duruş gösterecekler.

Böylelikle yeni bir yol açılacak, gelene ağam denmeyecek, 'şu abiler bizim abiler' denerek hareket edilmeyecektir.

Kısacası kâğıt üzerine yazılan doğru tespitler, güzel fikirler, bildiriler uygulamaya geçmeli!

***

BURSASPOR'A İŞ İNSANLARINDAN PRİM DOPİNGİ

Biraz geç oldu ama hadi neyse...

Bursa iş dünyası, Pazar günü Göztepe'yle zorlu maça çıkacak olan yeşil beyazlı oyunculara prim vermek için bir birleriyle yarışa girdiler.

Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ali Uğur, sosyal medya hesabından, formanın üzerinde armanın olduğu bir fotoğraf paylaşıp, "Bursa iş dünyası olarak Bursasporumuzun yanındayız"  notunu yazdı.

Moral olur, belki topladığımız paralar kendilerine itici güç yerine geçer diyen bir kısım sanayici ve iş adamları, Bursaspor kümede kalması için son anda, yanıp, sönen ışığı fark ettiler.

Umuyor ve diliyoruz, takım ligde kalır, bazıları yaşanan kâbustan ders çıkarır.

***

BİR SÖZ

Biz hizmetimizi Allah için yaptık, mükâfatını da ahirette bekliyoruz.

Mimar Sinan