Komünist Başkan Maçoğlu

Birçoğumuzun önüne harita koysalar, Ovacık nerede diye bakar dururuz.

Hele bu ilçenin belediye başkanını sokakta görsek, böyle belediye başkanı mı olur deriz?

Hani geçenlerde Numan Kurtulmuş'un kendi partisinde siyaset yapan bir kısım fanilere göndermede bulunup, "kibir kuleleri gibi insanların içinde gezenlerle" birlikte yürümeyeceğiz diyordu ya, işte Türkiye Komünist Partisi'nin ülkemizde tek belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu'nun kibre gol atan duruşu ve icraatlarını büyük bir keyifle dinledim.

İnsan olmanın çok zor olmadığını haykıran, halkıyla numaradan değil, yoldaş olarak buluşan bir belediye başkanını canlı canlı izledim.

2014 yılından bu yana Ovacık'ı Türkiye'nin tanımasına neden olan Maçoğlu, Nilüfer Belediyesi'nin Karaman Dernekler Yerleşkesi'nde, kendisini eleştirmekten, eleştirilmekten çekinmeyen duruşuna şahit olduk.

***

Düşünsenize Maçoğlu göreve geldikten kısa süre sonra, halkın yönetime dahil olmasıyla borçsuz bir belediye meydana gelmiş.

Sonra ne mi olmuş...

Ulaşımdan ücret alınmıyor.

Suyun tonu ise 50 kuruş.

Üretime dayalı olarak fakirlere gıda desteği veriliyor.

Bitmedi,

Ovacık'ın topraklarında organik tarım yapılıyor. Geçtiğimiz yıl 100 ton fasulye, 30 ton barbunya, 7 ton bal üretmişler; bu ürünleri halka ucuz fiyata satmışlar.

Dahası...

Gelir-giderle ilgili halka hesap veriliyor, hiçbir şey gizli kalmıyor.

Evet inanmıyorsan...

Bak Malkoçoğlu, Maçoğlu'nun Ovacık'ı Tunceli'de; git, gör.

İster rabıta yaparak, isterse tefekkür ederek,  bazı şeylerin üstesinden gelmek mümkün.

Halkla birlikte olmak için riyadan uzak durmak, kibir kulesine çıkmamak gerekiyor.

Soruların az, cevap verebilmenin çok kolay olduğu bir dünya zor değil be, Gülüm!

Yeter ki zehirlenme, yeter ki şımarma.

Yeter ki...

Geldiğin asıl yerin toprak olduğunu unutma!

***

BÖYLE GİDERSE KÜME DÜŞERİZ!

Kimin ne yaptığı belli değil.

Mücadele yok.

İnanın,

Sivas'ın Brezilyalı oyuncusu Robinho, Sivas'ın İstasyon Caddesi'nde bile bu kadar rahat koşamaz, mutlaka birine çarpar.

Gelin görün ki yeşil beyazlı savunma, bu adamın topla nasıl oynadığını seyretmekle yetiniyor.

Rakibin ceza alanına giremeyen bir takım sergiliyor, Bursaspor!

Allah sonumuzu hayreylesin.

Aklımda, Sakarya'da gözyaşı dökerek küme düştüğümüz 2004 sezonu canlandı.

Geçtiğimiz yıl ilk yarıda 9 beraberlik iki galibiyet alan Gençlerbirliği'nin tepetaklak olduğunu hatırlatmak isterim.

Eğer müdahale edilmezse ki; bu takımın neyine hop denilecek, oda başka bir soru işareti!

Kısacası kapımıza dayanan tufanın, bozgunun farkına varmak zorundayız.

***

BİR SÖZ

Güçlü Türkiye için daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, hesapları bozacağız.

Binali Yıldırım