Kimse kaybetmedi

Kızarken bile gülmesini, tebessüm etmesini bilen kaç kişi sayabilirsin deseler, ilk sayacağım kişi Başbakan Binali Yıldırım olurdu.

Gerilen, daralan, kızışan ortamları, meydanları, haneleri anında gevşeten, ısıtan, güldürmesini bilen birisi.

Bir ay aradan sonra AK Parti grubuna seslenirken, Türkiye'yi verdiği mesajlarla ısıttı, kucakladı.

Öyle şeyler söyledi, öyle mesajlar verdi ki, hakikate şapka çıkarılacak cinstendi.

Mesela, referandumun sonucunu değerlendirirken şu tarihi sözlerle seslendi, mesaj verdi:

"Bu sonuçta en çok evet veren Bayburt da, en çok hayır veren Tunceli de kazançlı çıkmıştır. Artık zaman, kendimizi yenileme zamanıdır."

***

Evet, kovulduğu şehir olan Mekke'ye girdiğinde, yarenleri, kardeşleri vasıtasıyla, "Ebu Süfyan, Ebu Cehil güvendedir" diyen Hz. Peygamber'in verdiği mesaja benzer mesaj verdi, Başbakan Binali Yıldırım.

Başka ne dedi Başbakan, "Vatandaşları ayrıştırmak isteyenlerin asla oyununa gelmeyeceğiz."

Şunu açıkça söylemek isterim ki, Başbakan'ın dilinden düşenler, kimseyi üşütmüyor, aksine ısıtıyor.

Nezaket ve üslup; iddia ve ikbali olanlar için çok önemli.

İkbali olan Başbakan Yıldırım, fazlasıyla bu mesajı veriyor, takdiri hak ediyor.

Artık seçim, yani referandum geride kaldı.

Şimdi, herkesi ve her kesimi kucaklayarak, ülkeyi ekonomik ve sosyal olarak rahatlatma zamanı.

Sonuçlar inceden inceye değerlendirilip, sıkı bir elekten geçirilerek...

Artılar, eksiler üst üste konulup; ilerisi için daha sıkı, kuşatıcı sosyo-ekonomik politikalar belirlenmeli.

Başbakan Binali Yıldırım,zoru seven yeni bir kadroyla, milletten aldığı yetkiyle vatandaşın yüzünü güldürecek hamleleri başlatmalı.

Çünkü referandum sonrası girilen süreç, öncesinden daha riskli.

 Zor bir dönemece girdik...