Kendilerini 20 kişilik listede gören AK Partililer!

AK Parti Bursa listesine girmeyi hayal edenlerin bir kısmında heyecan zirve yapmış durumda.

Bazılarının rüyalarını süsleyen tek şey listeye girebilmek, hatta seçilebilecek yerde olabilmek.

Ancak, tasarrufun kimde olduğu, hangi kriterlerle listelere şekil verileceğini, üç aşığı beş yukarı herkes tahmin ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işi sıkı tuttuğunu, hangi refleksle hareket ettiğini geçen yazmıştık.

Erdoğan'ın ajandasında tribünlere oynamayan,  açılışta, davette ön sırada olmayan dava ve icraat adamlarına yer vereceği kesin.

Buradan yola çıkarak...

Bugün itibariyle Bursa listesinde 270 kişinin ismi listeden çıkarılmış!

Ama gelin görün ki bazı aday adayları öyle havaya girmişler ki, "ben kesin listedeyim, beni çağırdılar, bu iş tamam" diyerek, etraflarında algı oluşturma ve kendilerini tatmin etme derdindeler!

Öyle ya, derdi vekil olmaktan öteye geçemeyenler, yastığa başlarını koyduklarında gördükleri rüya da akıllarından geçirdikleri oluyor!

Dolayısıyla, nasıl ki siyaset sahada öğreniliyorsa; halkın derdini, isteğini, sıkıntısını da onlarca kişiyle cadde ve sokaklarda gezerek çözüm üretilmediği tüm çıplaklığı ile ortaya çıktığına şahit oluyoruz.

'Neden' derseniz;

Bursa için masaya yumruğunu bir türlü vuramayanlar yüzünden çok şey kaybettik de ondan.

Uzun lafın kısası Erdoğan, aday adayının "yoldaki işaretlerine, işaretçilerinin şuuruna ve gönüllülüğüne" bakarak değerlendirme yaptığı kesin.

Yani, ben kesin listedeyim diyerek kendilerince algı oluşturanların, 21 Mayıs'tan sonra ne yaptıkları; davanın mı, yoksa nefislerinin mi peşinde koştuklarını bütün çıplaklığı ile görüp, anlayacağız!

***

MUHARREM İNCE ARTIK AKP DEMEYECEKMİŞ

Seçim meydanları yavaş yavaş ısınmaya başladı.

Erdoğan'ın İngiltere seyahati sona erdi.

Cuma günü Yenikapı'da Siyonist katillere, cellatlara meydan okunacağı, "ayağınızı denk alın" deneceği, yüzbinlerin katılacağı mitingle dünyaya seslenecek.

Bir anlamda...

Yani Yenikapı'dan meydanlara çıkıyorum diyecek.

***

Diğer yandan ise...

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, vatandaşla buluşmaya devam ediyor.

İnce'nin ekibi kimlerden oluşuyorsa, Kılıçdaroğlu'nun kırdığı potları kırmasına müsaade etmiyorlar.

İnanılmaz bir algı söz konusu.

Mesela, Muharrem İnce Konya Ereğli'de miting yaparken kalktı, "artık AK Parti'ye AKP demeyeceğim" dedi.

Yani, ötekileştirmenin faydalı bir şey olmadığını söylemek istedi.

İyi güzel de...

Yav be mübarekler, birisi kalkıp size 16 yıldır aklınız neredeydi derse, ne diyeceksiniz?

Hangi cevabı vereceksiniz?

***

SALİH MİRZABEYOĞLU HAKK'A YÜRÜDÜ

Ömrünün 14 yılını zindanda geçirdi. Yaklaşık üç yıl önce tahliye olmuştu. 28 Şubat lanetlilerinin, kalpleri kurumuş alçakların işkencelerinden geçti.

Her şeye rağmen...

Çok sevdiği İstanbul'da gençlerle buluşmaya, onlara "ulu davayı" anlatmaya bıkıp usanmadan devam ediyordu.

Yorgundu ama belli etmiyordu.

Salih Ağabey!

Beyin kanaması geçirmişti, hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda tedavi görüyordu!

7 Mayıs'ta beyin ölümü gerçekleşmişti. Ailesi, "bir ümit" dedi. Fişin çekilmesini istemedi.

Ancak, dün acı haber geldi.

Müteffekir Salih Mirzabeyoğlu, "Salih İzzet Erdiş" hayata gözlerini yumdu, Hakka yürüdü.

Mekanı cennet olsun...

***

BİR SÖZ

İsrail'i asla tanımayacağız, katilleri affetmeyeceğiz. Mazlumluğumuzu kullanmak isteyenlere acıyorum.

Halit Meşal