İmar barışında mağdur olanlar ve Bakan Murat Kurum

Ovalar, bayırlar, dağlar,  kısacası tarım arazileri betonlaşmış durumda.

Şehirler gün geçtikçe sevimsizleşiyor, yaşanmaz hale geliyor.

Herkesin malumu, iktidarın imar barışı hamlesi halkta çok büyük bir karşılık buldu.

Yıllardır süren devletle millet arasındaki kırgınlığa neden olan ve kansere dönmüş kaçak bina cezaları, 50 santimlik bir hata yüzünden yapı kullanma izni alamayan, tapusuna kavuşamayan yüz binlerce yurttaş, bu adım sayesinde huzura kavuştu.

Yapı bedelinin yüzde 3'ünü veya sanayi alanları için yüzde5'ini ödeyerek sıkıntılarından kurtulabilecekler.

Hatta geçtiğimiz cuma günü hayata geçen "TORBA YASA" kamu bankalarını devreye sokarak, yapı bedellerini ödemekte zorlanan vatandaşlara kredi imkânı sundu.

***

Ancak çok iyi tespitlerle başlayan bu uygulama, bu durumdan faydalanmak isteyen, devletle kırgınlığına son vermek için çabalayanlara Çin işkencesine dönüştü.

Örneğin, Bakanlığın her türlü şikâyet, sıkıntı, dilek ve temennisini bildirilmesi için hizmete soktuğu Alo 181 hattına bırakın etkili ve yetkili aracıları, ulaşmak mümkün değil!

Tabi durum böyle olunca akla hemen eski Türkiye geliyor, sistemin değişmesi heyecan vermiyor.

Geçen gün AK Partili bir meclis üyesinin etrafına toplanan 20 kişinin, imar barışından dolayı yaşadıkları olumsuzlukları ve haksızlıklarını dile getirdiklerine şahit oldum.

Üzücü ve dramatik bir hadiseye şahitlik yaptım, hakikaten şaşkına döndüm.

Bu konuyla ilgili...

İki hanımefendi ve üç bay, meclis üyesine serzenişte bulunduklarını gözlemledim.

Vatandaş kaçak bina yapmış, belediye de kendisine 40 bin lira ceza kesmiş.  Mevzu yargıya taşınmış. Şahıs yargılanmamak için kendi rızasıyla kaçak binasını yıkmış. Binanın enkazını da kaldırmış. Belediye yetkilileri bu durumu fotoğraflayıp mahkemeye sunmuş, dava düşmüş.

Şimdi soru şu...

Bu adam binasını yıkmasaydı imar barışından faydalanacak, muhtemelen 3-5 bin lira ödeyerek, binası yasallaşacak, hem de bu 40 bin lira cezayı ödemeyecekti.

Başta da ifade ettiğim gibi, halkın derdine derman olmak için hizmete sokulan Alo 181 hattında in-cin top oynadığından dolayı, vatandaş mecburen meclis üyelerinden yardım istiyor.

Meclis üyesi de konuyu ilgili makamlara ilettiklerini ve mutlak surette çözüm bulunacağını ifade etti.

Şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanı koltuğuna yeni oturan Murat Kurum'dan ağlayan, kahrolan vatandaşların sesini duymasını rica ediyoruz.

Ortada çok büyük bir haksızlık var.

Tek bir cümlelik yazı yazılıp belediyelere gönderilen talimatla, bu skandal son bulmalı.

Para cezaları affedilmeli.

Mağduriyetler ortadan kalkmalı.

Binasını yıkmış ama belediyede cezası kalanların feryadı duyulmalı, sosyal devlet ve Murat Kurum'un bakanlığı bu vatandaşlara da uğramalı.

***

BURSASPOR TAT VERMİYOR

Daha ilk sınav, otur sıfır.

Timsah, kardeşi Ankaragücü karşısında tel tel döküldü.

Rakip kaleye gidemeyen bir takım.

Eleştiri getirenler haklı.

İlk yarı biterken soyunma odasına iki farklı mağlubiyetle giren Bursaspor'da ışık göremeyen taraftar, tribünleri terk etti.

Kardeşle oynanan hazırlık maçında tribünler karıştı.

Boynu bükük, evinin yolun tutan taraftarların bazılarına sorular yönelttiğimde, "bu gidiş pekte hayırlı değil, bu sene o sene olabilir,  küme düşmeye adayız" diye kahredici yorumlar yaptılar.

Şu bir gerçek ki.

Son iki sezondur direkten döndük, paçayı zor kurtardık.

Uzun yıllardır.

Camianın hiç bu kadar karamsar olduğuna rastlamamıştım.

Bursaspor, yoğun bakımdaki hasta gibi!

Cumartesi lig başlıyor.

Rakip Fener.

Maç İstanbul'da, umarım tarihi bir yenilgi almayız.

***

BİR SÖZ

TKDK'nın gerek kırsal alandaki destekleri, gerekse de tarım ve hayvancılık alanındaki desteklerini çok değerli buluyoruz.

Orhan Efe