Hayvancılık yapanları pamuklara sarın

Kampanyalar, teşvikler, reklamlar yapılmasına rağmen, hayvancılık hala patinaj yapıyor.

Türkiye 1980'li yıllardaki hayvan varlığını bir türlü yakalayamıyor.

Zaten bu sayıya ulaşılamadığı için kırmızı et fiyatları sürekli yükseliyor, önlem alıyoruz diyen Bakanlık, ithalat yapmasına rağmen, rakamlar gerilemiyor.

Örnek vermek gerekirse, daha bakanlığın ismi Tarım ve Orman Bakanlığı olarak değiştirilmeden ve bakanlık koltuğunda oturan Bilecik Devlet Hastanesi'nde Başhekimlik yapmış Ahmet Eşref Fakıbaba iken; 'Ne pahasına olursa olsun, milletimize ucuz et yedireceğiz' diyerek, Sırbistan ve Bosna Hersek'ten karkas et getirilmişti.

Ancak, kırmızı et ucuzlamadığı gibi sakatat fiyatları tavan yapmış, kırmızı ete yaklaşmıştı.

Şimdi Fakıbaba'dan boşalan koltuğu Bekir Pakdemirli doldurdu.

Değişen ne var?

Hiçbir şey!

Aynı tas, aynı hamam!

Üretici, birer ikişer hayvancılıktan kopuyor.

Köyler neden boşalıyor sandınız!

Ektiğinden, yetiştirdiğinden para kazanamayan kırsalda yaşayanlar, şehre göç ediyor. Her evin ahırında en az 3 bilemediniz 5 büyükbaş hayvanı olanlar, sütten para kazanamadıkları için mazotun rakamları morallerini bozduğundan dolayı, ata mesleklerini terk ediyorlar.

***

Besicilerde de aynı sıkıntı söz konusu.

Hayvancılıkta yaşanan sıkıntıları dürüstçe gündeme getiren üreticiler, gazetecilere açıklama yaptığından dolayı analarından doğduğuna pişman edilmek yerine...

Bursa'mızın farklı bölgelerinde zor koşullarda hayvancılık yapmayı sürdürenleri Tarım İl Müdürü Hamdi Aygül,  tek tek ziyaret edip, plaket vermeli. Bunca sıkıntıya rağmen ülke ekonomisine katkı koydukları için pamuklara sarıp, teşekkür etmeli ve tabi ki moral depolamalı.

Aygül böyle bir adım attığı takdirde, hayvancılık yapanların ne hale geldiğine şahit olur, edindiği bilgileri bir gün ben de toprak olacağım şuuru içinde hareket ederek, izlenimlerini tüm çıplaklığıyla Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye anlatır.

Halka genişler, genişler, sorunlar yerinde tespit edilip, çözüm odaklı çalışmalar sonucunda belki mutlu sona ulaşırız!

***

EKMEK İSRAFINA DUR DENMELİ

Ekmek sofralarımızın vazgeçilmezi.

Halkın temel gıdası.

Yere düştüğünde alır, öper başımızın üzerine koyuyoruz.

Gelin görün ki baş tacı ettiğimiz ekmek, acayip şekilde israf ediliyor.

Bayat ekmekle tanışmayan bir nesil söz konusu.

Sürekli taze ekmek arıyorlar.

Bu tablo ortaya kocaman bir ziyanı çıkarıyor.

Eskiden bir yudumluk kırıntıya bile dikkat edilirken,

Bir de şimdiki halimize bakın!

Düşünsenize, bir günde 5 milyon ekmek zayi oluyormuş.

Bitmedi, üretilen ekmeklerden 2,5 milyonu daha satılmadan rafta ziyan oluyormuş.

Yani kısacası bir yılda 2 milyar ekmek çöpe gidiyormuş.

Unutmayalım bu parayla kaç tane okul, hastane yapılabilir, aç kalan kardeşlerimizi doyurulabiliriz, fakirleri zenginleştiririz.

Ne olur, ekmek alırken dikkat edelim, israf etmeyelim!

***

BİR SÖZ

Dört tane gerçek dost edin, tabutunu taşısın

Murathan Mungan