Gemlik'te kimse mağdur olmasın

Deprem deyince Marmara'da kocaman bir toprak parçasının yarılıp yuttuğu; Adapazarı, Kocaeli, Gölcük, Karamürsel, Halıdere geliyor aklıma...

5 katlı binaların gazoz şişesi gibi, denizin içindeki hâli geliyor aklıma!

Tek bir cesedin üzerine üşüşmüş binlerce kurtçuk geliyor aklıma!

Yer şiddetli bir sarsıntıyla sallanmaya başladığında nöbetçi kulübesinden atlayınca ayakları kırılmasına rağmen şans eseri kurtulan er Zafer K'nin anlattıkları geliyor aklıma.

***

Bu acıyı can kaybı olmadan hisseden Gemliklilerin binalarının kolonları patlamış, duvarları çatlatmıştı. Bizim ülkemizde garibanlıktan mal canın yongası olduğu için; binaların çatlayan, patlayan kolonları, duvarları sıvandı, boyandı, dairelerde ikametler devam etti.

Şimdi Gemlik için kalem kırıldı.

Artık kimse çürük binalarda, bodrum katlarından fışkıran suların içindeki evlerinde oturmayacak.

Yani, Gemlik tepelere taşınacak.

Kanun Hükmünde Kararname ile belirlenen orman vasfını yitirdiği iddia edilen bölgeye 8 bin konut yapılacak.

Taşınacak derken, çürük olan bölgelerde bulunan binalardan bahsediyoruz.

Başkan Refik Yılmaz, mağduriyet olmayacağını söylüyor, kimseyi mağdur etmeyeceğiz diyor.

Kendisine bir tavsiyemiz olacak; evleri, daireleri yıkılacak olan Gemlikliler mağdur olmasın, edilmesin.

Örnek istiyorlarsa  Doğanbey Toki'ye baksınlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Doğan Bey Toki için neler söylediğini biliyoruz, dikey binalara karşı olduğunu, yatay mimariyle şehirlerin güzelleştirilmesini de.

Hak, yani Rabbimiz burada yaşanan, mağdur edilenlerin feryadını izzeti dergâhında not aldığını da dikkate alarak hareket etmek lazım.

Şu bir gerçek ki; yönetime talip olanlar, mazeret üretmek gibi bir lükse sahip değiller.

Nasıl ki seçim sürecinde sokaklar, caddeler arşınlanıp Gemlikliler ziyaret edilip oy istendiyse, şimdi bir buluşma gerçekleşmeli ve "biz sizi mağdur etmeyeceğiz" denilmeli, gönüllere su serpilmeli.

Dolayısıyla. 

Birlikte olmak, birlikte yönetmek, birlikte gülümsemek bu olsa gerek.

***

BURASI BABANIN ÇİFTLİĞİ Mİ?

Nasıl bir iştir bu.

Bakanlığın adını kullanıp, yatırın paraları, sanal çiftçi olun, gerçeğine gerek yok diyerek milyarlarca para topladılar.

Tıpkı kolpacı Jet Fadıl gibi.

Adı, Çiftlik Bank.

Sanal âlemde dünya kadar insan inanmış, para yatırmış.

Şimdi bakanlık soruşturma başlattı.

Milletten paraları toplayanlar tüyerse, ortadan kaybolursa ne olacak?

Hesap sorulacak mı?

Yoksa yapanların, kazananların yanına kâr mı kalacak?

Bu arada,

Onlarca sanal dolandırıcılık haberleri arşa yükselmişken, nasıl oluyor da bu tezgâhlarahâlâ geliniyor anlamış değilim.

***

KUTLAYACAKSANIZ BARİ KESMEYİN!

Yılbaşını kutluyor, Noel'i kutluyor olabilirsiniz...

Ama güzelim ağaçlara göz dikmeyin, kesmeyin, kestirmeyin.

***

BİR SÖZ

"Devlet parasına ne bahanesiyle olursa olsun el uzatanlara insaf etmemeli."

Sabahattin Ali