DOĞUSİAD ve Mehmet Şah Sevinç

STK'ların ve derneklerin Bursa'mızda sayıları bir hayli fazla.

Bazıları elini taşın altına koyup, sosyal sorumluluk projelerine imza atıyor; örnek adımlarla, şehre renk katıyorlar.

Bazıları ise sadece tabeladan ibaret.

Işıklarının yandığına, kapısının açıldığına şahit olmadıklarımız bir hayli fazla.

Bunun en büyük sebebi; heyecansız insanların dernek ve sivil toplum kuruluşlarında başkanlık ve yöneticilik yapmaları.

Böyle tipler topluma yön vermesi beklenen yerleri işgal edince, maalesef umudumuzu yitiriyoruz.

Sahici bir beklenti ve yaklaşım içinde olanları mumla ararken,

Eğriye eğri, doğruya doğru diyenlerin ortaya çıkmasını canı gönülden arzu ediyoruz.

***

Benzer düşünceler içindeyken.

Bir dönem SP'de, ardından da AK Parti'de aktif siyaset yapan Mehmet Şah Sevinç, Bursa'da ezberleri bozmak, projeler ortaya koymak, karanlıkta ıslık çalmayı çöpe atıp, bu şehre ışık olacak adımlar atmak için DOĞUSİAD'ı kurmaya karar verdiklerini söyledi.

Tanıyanlar Sevinç'i bilir, heyecanlı bir o kadarda dava adamıdır.

Şimdi Mehmet Şah Sevinç ve arkadaşları Bursa'ya ışık saçacak, renk katacak bir adım atıyorlar.

Böbürlenmeden, öteki olmadan, şehrimizde her kesimi kucaklamaya hazırlanıyorlar.

DOĞUSİAD'ın kurucuları arasında Bingöl doğumlu Fatih Barış, Siirtli Servet Çığıl, Bitlisli Ercan Yücel, Erzurumlu Servet Akan, Diyarbakırlı Faruk Uygin, Ağrılı Demet Şahin Özçelik ve kurucu başkan Mehmet Şah Sevinç yer alıyor.

Doğu ve Güneydoğu illerini çatısı altında toplayan Doğu ve Güneydoğu Yöneticileri Sanayici İş Adamaları Derneği (DOĞUSİAD), Tunceli'den Hakkâri'ye kadar 23 ilin Bursa'mızda yaşayan yurttaşlarıyla perdeyi aralıyor.

Mehmet Şah Sevinç'le konuştuğumda "Şu sözümü not alabilirsin" dedi: "Her gün alkışlanacak, her gün yeni şeyler söyleyecek, her gün Bursa için çırpınacağız."

Evet, dün Dernekler Masası'na kuruluş dilekçesi verilen DOĞUSİAD, şehrimizde, her kesimden alkış alacak, sosyal sorumluluk projelerine imza atmaya, kentte farklı bir heyecan katmak için yola çıkıyor.

***

İNSANLIK ÇÜRÜYOR

22 yaşında zihinsel engelli genç kız G.U., 4 Temmuz'da Çanakkale'nin Çan ilçesinde bir TIR'a bindiriliyor.

Hiçbir şeyden haberi yok, gezmeye gidiyorum sanıyor!

Ailesi 10 gün boyunca aramadık yer bırakmıyor, polise, jandarmaya haber veriyor.

Ekipler G.U.'yu İnegöl'de buluyor. Ailesine teslim ediliyor.

10 gün boyunca yaşadıklarını annesine anlatan G.U., "Aklını, kalbini, ruhunu, vicdanını kaybeden alçaklar bana tecavüz ettiler" diyor.

Genç kızın ifadeleri doğrultusunda kendisini kirletenlerden dokuz kişi İnegöl'de gözaltına alınıyor.

İnanın bazen, toprağın altı üstünden daha hayırlı diye düşünüyorum.

Bu ülkede insanlık acayip şekilde çürüyor, yok oluyor.

Namussuzluk zirve yapmış durumda.

Ayağımızın altından toprak kayıyor.

Sistem değişiyor ama insanlık çukurlara, balçıklara saplanmış vaziyette debelenip duruyor!

***

BİR SÖZ

Boyasına güvenen halılar güneşten korkmaz.

Arif Nihat Asya