Hava Durumu

Bursalı çiftçi ve Ahmet Eşref Fakıbaba

Yazının Giriş Tarihi: 03.04.2018 07:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.04.2018 07:09

Şehrin batısı da doğusu da hızla betonlaşıyor.

Şunun şurasında, 15 yıl önce Özlüce'nin her yanı yemyeşildi.

İzmir yolu üzerinde tek-tük binalar göze çarpıyordu. Şimdi nereye baksanız beton; ağacı, doğayı görmek mümkün değil.

Görükle'den sonrası da aynı şekilde.

İştahı azmışlar yüzünden her taraf betonlaşıyor.

Siteler, yüksek katlı binalar cilalı sözlerle, PR şirketlerinin yalanı bol reklamlarıyla insanlara pazarlanıyor.

Öde öde bitmeyecek bir girdabın içine sokuluyor vatandaş.

Uludağ Üniversitesi rampasını çıktıktan sonra, yüksek paralar teklif edilerek el değiştirmiş topraklar göze çarpıyor.

Yakın gelecekte ruhsuz abidelerin hayalleriyle yanıp tutuşanlar için.

***

Sonra ufukta Uluabat görünüyor.

Leyleklerin mekânı Yenikaraağaç; ıssız, insansız. Bu şehrin adeta saklı cenneti.

Bir vesileyle bu saklı güzelliği ziyaret etmek için yolda yürürken, hâlâ hesapsız hayatını sürdüren bu köyün yerlisi otomobiliyle seyir halindeyken önümüzde durdu.

"Nereye gidiyorsunuz?" diye sorunca "Köyün içine" cevabını verdik.

Buyur etti.

Bindik amcanın aracına. Kısa sürede birçok şey konuştuk.

-Çiftçi misin?

"Halimden belli olmuyor mu?"

-Ne eker biçersin amca?

"Aklına ne gelirse..."

-Para kazanıyor musun?

"Bitti o işler artık! ki çocuğum var fabrikada çalışıyor. Ben yengenle çalışıyorum, hasat zamanı yevmiyeci buluyoruz. Moral, zevk, iştah bırakmadılar. Toprağa küstük! Mazot desteği vereceğiz dediler, hala bir şey yok ortada. Siyaset yapmayalım ama evlat, en güzel parayı Erbakan'la Çiller zamanında kazandım."

Kırmızı eti ucuzlatacağım diye yola çıkan, Bosna Hersek'ten, Sırbistan'dan karkas et getirten, sonra sakatat fiyatları kırmızı etle aynı seviyeye gelmesine neden olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Doktor Ahmet Eşref Fakıbaba işte durum böyle...

***

RİCA EDİYORUZ, AĞAÇ DİBİNE ÇÖP ATMAYINIZ

Evinden çıkardığı çöp poşetini bırakanda var.

Yolda yürürken içtiği sigaranın izmaritini atanda.

Oysaki ağaçlar, bakmak, ibret almak aynı zamanda da insanın nefes almasını sağlamak için yaratıldı.

Ancak birileri utanmadan, sıkılmadan, ağaçların diplerine içtikleri sigaraları, yedikleri yiyeceklerin artıklarını, kâğıt parçalarını atıyor.

Bu kağıdı çevreye duyarlı bir esnaf, dükkânının önündeki ağaca asmış.

Yer Gazcılar Caddesi...

Ve demiş ki.

"Buraya sigara izmariti atma! Medeni ol!"

Daha ne desin. Eyvallah esnaf ağabey...

***

BİR SÖZ

Bu şehrin insanlarının yüzlerini güldürmek ve bu şehrin ismini yüceltmek, hepimizin görevi...

İzzettin Küçük

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.