Bursa trafiğine gayretli dokunuşlar

Plansız kentleşme, güzelim şehri trafik başta olmak üzere yaşanmaz hale getirdi.

Aidiyet duygusundan taca çıkaran, sözde medeniyet iddiasında bulunan ağabeylerimiz, son 15 sene içinde Bursa'yı iğneli fıçının içine soktular.

Hatırlatmakta yarar var.

Alın size Dikkaldırım semti, Bursaspor'un maçlarını oynadığı gün, mahalle stres küpüne dönüyor, bir de buna ara sokaklardan çıkan araçlar eklenince, buradaki trafik Afganistan'ın başkenti Kabil'e benziyor!

Şimdi trafiğin sırtındaki iğneleri çıkarmak için çaba sarf ediliyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, göreve geldiği günden bugüne kadar, nereye gitse, nerede bir konuşma yapsa, gündeme getirdiği tek ve en önemli konu, Bursa'nın arapsaçına dönen trafiğini rahatlatmak.

Nasıl yaparız da kentimizin en önemli sorununu asgariye indiririz diye düşünen Aktaş, ekibini dünyanın en kalabalık ülkelerinin başkentlerine gönderdi, oradaki trafik akışı yerinde tespit edildi.

Ardından...

Bu çok önemli mevzuyla ilgili Aktaş, şehrin belirli noktalarına ufak dokunuşlar yaparak trafiğin geçen seneye oranla biraz olsun rahatlamasını sağladı.

Örneğin kavşaklardaki hantallık azaltıldı.

Böylelikle yaşanan sıkışıklık, navigasyon teknolojisi şirketi TomTom tarafından 6 kıta, 56 ülke 403 şehirde yapılan araştırmalarda, listede bulunan Türkiye'deki 10 şehirden en büyük değişimin Bursa'da görüldüğü tespit edildi.

Hollanda merkezli şirketin açıkladığı trafik sıkışıklığı yüzdeleri, sürücülerin yıl boyunca direksiyon başında geçirdikleri ekstra süre hesaplanarak belirleniyor. Bursa'da 2018'de trafik yoğunluğunun en düşük olduğu gün ortalama yüzde 8 ile 26 Ağustos Pazar günü çıkarken, en yüksek seviye ortalama yüzde 41 ile 12 Ocak Cuma olarak aktarılmış.

Konforlu, rahat ve aynı zamanda ucuz ulaşım Bursalıların hakkı.

Umarız, daha fazla didiniş, daha fazla mesai, daha çok gayret sayesinde şehrimiz kıskanılan şehirler sıralamasına da girer.

***

 GÖLYAZI'NIN GÖZÜ AYDIN

Bugüne kadar Uluabat Gölü'nün etrafındaki saklı güzelliklerden kimsenin haberi yoktu.

Doğru ve etkili tanıtımlar etkili olmaya başladı.

Nilüfer Belediyesi'nin çabası, Büyükşehir'in didinişi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkıları, leyleklerin mekânı Gölyazı'yı turizmin çekim merkezi haline getirdi.

Özellikle yurdun farklı illerinden gelen yerli turistler, uzun bayram tatilini fırsat bilip Gölyazı'ya akın etmişler.

Sadece 8 günde şirin beldeyi 160 bin kişi ziyaret etmiş.

Bu rakam, Ege ve Akdeniz'de bulunan tatil şehirlerine gelen turist sayısının yüzde 10'u.

Öyle bir yoğunluk oluşmuş ki,

Gölyazı'da adım atacak yer kalmamış, çay bahçeleri, restoranlar tıka basa dolmuş. Balıkçı tekneleri ile gezintiye çıkmak isteyenler saatlerce kuyruk beklemiş.

Köyde bulunan evlerin çatılarında yuvaları olan leylekler, fotoğraf tutkunlarına olağanüstü enstantaneler sunmuş.

Dolayısıyla...

Gelen misafirler bol bol para harcamış.

Allah eksikliklerini göstermesin, daha çok gayret, daha çok fedakârlık sayesinde bu şirin beldemizi, yarım adayı, yakın zamanda dünya da tanıyacak.

Ha gayret.

***

BİR SÖZ

Kalbini öğütle yaşat, hikmetle aydınlat.

Hz. Ali