Biraz sabır, Bursaspor iyi yolda

Takımın tamamına yakını yenilenmiş, hatta transferin son günü imza atan oyuncuların bile ilk 11'de forma giydiği Bursaspor'un, Beşiktaş'a karşı şansının olmadığını düşünüyordum.

Evet, baktığınızda hafta içinde Partizan'ı evire çevire yenen, oturmuş bir kadrosu olan siyah beyazlı ekibe karşı, elle tutulur bir kadronuz yoksa endişelenmekte haklısınızdır.

Peki, neye göre?

Bir yanda toplama takım Bursaspor'a, diğer yanda da oturmuş kadrosuyla Beşiktaş'a bakınca haksız sayılmayız.

Ama gelin görün ki, maçın sonucu 1-1...

Kim ne derse desin Timsah için harika bir netice.

Bazen futbolun matematiği devre dışı kalabiliyor; pazar gecesi oynan maçta olduğu gibi!

Diğer yandan futbolun enteresan bir oyun olduğunu görebiliyoruz.

Yıldızlar topluluğu Beşiktaş'ı biraz daha dikkatli oyun ortaya koysa yenecek kapasitede olduğunu gördüğümüz toplama takım Bursaspor gibi.

Bu arada şu gerçeği de görmek gerekiyor; İngiltere, Almanya ve İtalya liglerine baktığımızda, orada oynanan futbolla kıyasladığımızda, bizim lig hakikaten patinaj yapıyor!

İsmi süper olabilir ama hakikaten kötü bir ligimiz var!

***

Maça gelince;

Yeşil beyazlılar biraz daha dikkatli olabilse, daha ilk yarı öne geçme şansı yakalayabilirdi.   Bunca aksaklığa rağmen, Bursaspor'un ilk yarıda oyunun tek hâkimi olduğunu belirtmeliyiz.

Orta sahası işlemeyen, buna rağmen defanstan rakip savunmanın arkasına atılan toplarla siyah beyazlı ekibe zor anlar yaşattı Timsah.

Tecrübe devreye girdi ve...

İkinci 45'te konuk takım oyunda dengeyi kurdu. Yakaladığı ilk ve tek fırsatta skoru lehine çevirip 1-0 öne geçti.

Ama Bursaspor kolay pes edecek gibi değildi, güçlü rakibine karşı tekrar oyunun kontrolünü ele aldı ve çok kritik bir dakikada golü bularak eşitliği sağlamayı başardı.

Aybaba, daha ilk yarı Beşiktaş savunmasının basit hatalar yaptığını görerek, Yusuf'u oyuna almış, bu oyuncu ikinci yarı siyah beyazlı savunmayı zaman zaman rahatsız etmişti.

Nitekim, Yusuf son çizgiye yarım metre kala atılan uzun topu altı pasa orta yapınca, Sakho Pepe'ye rağmen golü yaptı ve Bursaspor'u adeta ipten aldı.

Futbolda şu gerçeği unutmayalım, kazanamayacaksan kaybetme, hele ki böylesi maçlarda, alınan bir puanın değeri paha biçilemez.

***

Dolayısıyla bu kadroyla, böylesi bir dönemeçte; yenilmemek önemli...

Giden isimlerin yerine gelen yeniler kesinlikle güven verdi ama zamana ihtiyaç var.

Son olarak şu hususun altını çizelim.

 Uzun yıllardır Bursaspor'a böyle bir oyuncu gelmedi; kimden söz ediyorum, Diafra Sakho'dan.

Kara derili; rakibi sarsıyor, savunmanın anasını ağlatıyor, hırslı, fizik gücü yüksek, akıllı ve yetenekli...

Kısacası Timsah, yıllar sonra aradığı forveti buldu. Senegalli, Pazar gecesi göz kapaklarımızın açılmasına neden oldu.

Stancu'yla olmuyor...

Kimse kusura bakmasın, sahada yürüyen, önüne atılacak toplarla gol arayan Stancu ile bu iş olmaz.

Diğer yandan Lima ortaya koyduğu oyunla umut vermedi, savunma bastırınca, savruluyor.

Şimdi milli maç arası verildi.

Umarız Beşiktaş karşısında ortaya konan performans diğer maçlara da yansır. Çünkü Anadolu takımlarının en belirgin sendromu, İstanbul takımlarına karşı sergiledikleri performanstan sonraki hafta mağlup olmalarıdır.

***

AYIKLAYIN ŞU PROVOKATÖRLERİ

TFF diyor ki 'küfür etmeyin, patlayıcı, yanıcı ve insana zarar veren maddeleri sahaya atmayın.

Atarsanız, kulübünüzü ağır para cezasıyla cezalandırırım, bununla da yetinmem, sahayı kapatırım.'

Tüm bu tehditlere rağmen, Bursaspor taraftarı içindeki bazı provokatörleri hala ayıklayamadı!

Hala pet şişe, patlayıcı madde atmaya, küfür etmeye devam ediliyor.

Beşiktaş maçında da yine aynı filmi izledik.

Muhtemel ağır para cezası gelecek.

Yaptığı transferlerin paralarını taksit taksit ödemeye çalışan bir kulübe kendi taraftarının böyle bir kötülük yapmasını hakikaten akıl almıyor.

İzahı, açıklaması mümkün değil...

***

BİR SÖZ

Hayatta sözün özünü ve netini ifade etmek iyidir. En kötü ihtimalle sonradan kaybedeceklerini, en başta kaybedersin.

Bob Marley