Hava Durumu

Bakan Eroğlu keşke Uludağ'dan hemen ayrılmasaydı

Yazının Giriş Tarihi: 08.01.2018 07:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.01.2018 07:02

Merakla beklenen ve Uludağ'a iade-i itibar kazandıracak, "Dört Mevsim Uludağ" çalıştayı geçtiğimiz hafta gerçekleşti.

Bakan Veysel Eroğlu turizmin merkezi için müjdeler verdi,  hızını alamadı, katılanlara Allah sizi cennetine koysun temennisinde bile bulundu.

Yani darağacında sallandırılan, ulaşımı Avrupa ve dünyanın birçok ülkesinde olmayan imkânlara sahip Keşiş Dağı için ciddi adımlar attıklarını söyledi.

Çalıştaya; turizmciler, Uludağ'da 50 yıldır otel işleten yani bölgenin dertlerini herkesten daha iyi bilen işletmeciler, milli emlak yetkilileri, turizm operatörleri ve Orman, Turizm ve Maliye bakanlığına bağlı Milli Emlak'tan üst düzey yetkililer katıldı.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, konuşmasının başında Bursa'ya vefa borcu olduğunun altını çizdi.

Eroğlu'nun vefadan kastı, Bursa'ya duyduğu gönül bağı.

Vefa ve gönül bağı ifadelerini bir bakanın Bursa ve Uludağ için söylemesi çok önemli.

Neden?

Neredeyse 40 yıldır, Ankara'dan Bursa'yı yönetmek isteyenlerin inadı yüzünden, Uludağ yılın 12 ayı turizmin merkezi olamadığı için...

***

Şimdi...

Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Uludağ için para musluklarını açtıklarını, hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan, yılın 12 ayını turizmin cenneti yapacaklarını söyledi.

Bakalım Eroğlu'nun ömrü bu sözlerin tutulmasına yetecek mi bilemeyiz ama kendisini dinlemeye gelen,Uludağ'ın sorunlarını bakanlık yetkililerinden daha iye bilecek tecrübelere sahip otel sahipleri, misafir ettikleri Eroğlu'na soru sorma fırsatı dahi bulamadılar.

Bakan bey kürsüye çıktı, müjdeler verdi;lakin Uludağ'ı birlikte kalkındıracağız, turizmin merkezi yapacağız dediği muhataplarla görüşmeden zirveden ayrıldı.

Hatta Bakan Eroğlu'nun "Uludağ'ın tanıtım eksikliği var" ifadelerini kullandığı dakikalarda; reytingi en yüksek haber kanalları Erciyes Kayak Merkezi'nin sunduğu hava durumu reklamıyla hava durumunu izleyicilerine duyuruyordu!

Kısacası, bunca söze, müjdeye rağmen, hala Uludağ'a karşı bir defansın, görmezlikten gelmenin reklamlarını izlemeye devam ediyorduk, çalıştay sürecinde.

***

Birileri şunu diyebilir; çalıştay iki gün devam etti, dertleri zirve yapmış işletmeciler, bakanlık yetkililerine şikâyetlerini, dertlerini, sorunlarını anlattılar.

Lakin iki gün boyunca çalıştayı gözlemledim...

Oluşturulan kümelerde işletmeciler, turizmciler bazı şeylerin lafta kalacağı görüşünde olduklarını farkettim.

Mesela, projeleri onaylanan, yıkılıp yeniden yapılacak olan oteller ve tabi ki bu işletmelerin sahipleri kredi yükünün altından nasıl kalkacaklar?

Yılın 12 ayı müşteri garantisi hangi kriterler göz önünde bulundurularak verileceğini merak ediyorlar.

Bakan bey para musluklarını açtık diyor ama daha önceUludağ'a doğalgaz getireceğini söyleyen eski Vali Münir Karaloğlu'nun dabu sözünü tutamadığını hatırlattılar.

Hele ünlü bir otel sahibinin onaylanan projelerin maketlerini göstererek, "bu görselleri biz maketlerde görmeye devam ederiz" demesi çok ilginçti.

Bakan Eroğlu, çalıştayda konuşurken beni tenkit edin, eleştirin demişti.

Evet, Uludağ'ın birinci ve ikinci bölgesinde nerede kaç tane çam ağacı var, hangi ayda kış daha çetin geçiyor, sisin zirveyi abluka altına almaya nasıl başladığını en ince ayrıntısına kadar bilenlerin eleştirileri, çekinceleri var.

Ancak gelin görün ki, Bakan Eroğlu kendilerinin soru sormasına bile fırsat tanımadı.

Konuştu, heyecanlandı ve zirveden ayrıldı.

"Keşke Veysel Eroğlu, konuşmasının ardından partililerle görüştüğü kadar bizlerin sorularına da cevap verebilseydi" diyen otel sahipleri ve turizmcilere kısacıkta olsa vakit ayırsaydı, aradaki perdeyi, gelenekselleşmiş bürokrasi duvarını kaldırsaydı.

Çünkü protokol çalıştaydan ayrıldıktan sonra konuşulanlar hiçte iç açıcı değildi. "Biraz hayal kırıklığına uğradık, Uludağ'da turizm tek mevsim devam eder" diyerek endişelerini belirttiler.

Yani...

"Bursaspor, yine Avusturya'da, Kocaeli Kartepe'de kamp yapmaya devam eder" dediler.

***

FARUK ÇELİK HER YERDE

Bir bakıyorsunuz sabah namazından Emirsultan'da.

Bir bakıyorsunuz, Bursalı gençlerle bir çorbacıda.

Baş döndüren bir enerji, sinerji ve heyecanla siyasete adım attığı şehrin altını üstüne getiriyor, Faruk Çelik.

Geçen hafta Ördekli Kültür Merkezi'nde konferans verdi.

Uyuşturucu başta olmak üzere, gençliğin ayağını kaydıran birçok sıkıntıyı gündeme getirdi.

Bakan Çelik, toprağın ayaklarımızın altından kayıp gittiğini, kendi öz kimliğimize acilen dönülmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.

Kısacası Faruk Çelik, "Bursa'yı sarsıyor, uyanın, ayağa kalkın, kendi kendinize toplantılar yaparak bir yere varamazsınız" diyor.

***

BİR SÖZ

Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa o toplum, için için çürümeye başlar.

Yılmaz Güney

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.