15 Temmuz'a 3 gün kala

Karanlık kalkışmanın yıldönümü yaklaştıkça evlatlarını, annelerini, babalarını kahpe kurşunlara kurban verenlerin acısı bir kez daha tazeleniyor.

15 Temmuz'u şöyle tarif edebiliriz;  yürek yüreğe olunan, omuz omuza verilen, millet olma bilincine erişilen, bitmeyen bir gece.

Bu bitmeyen kahramanlık gecesinin yıl dönümünde anma programları dün başladı.

İlk adım Ulu Cami'de kılınan sabah namazıydı. Binlerce Bursalı huşu içinde tarihi mekânı hınca hınç doldurdu, huşu içinde Rabbine ellerini açıp dua etti.

Ardından şehitlikler ziyaret edildi.

Hain darbe girişimine 3 gün kala,

Her belediye, kurum ve kuruluşlar kendilerine göre programlar tertipleyip etkinliklere imza atmaya başladı.

***

Şu bir gerçek ki 15 Temmuz; tarihe dönüşümüzün, kültüre dönüşümüzün, coğrafyaya dönüşümüzün, kardeşliğimize dönüşümüzün, hesaplarımıza dönüşümüzün, iddialarımıza dönüşümüzün miladının başlangıcı oldu.

Başka, bütünleşmenin, uyanışın, silkinişin, dünya ile baş edebilmenin adı.

Artık, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Olmaması gerekiyor, iyi niyetin suiistimal edilmesine müsaade edilmemesi gerekiyor.

Uyanık olmak, önümüze bakma vakti geldi.

Bu ülkeyi her alanda kalkındırmak için rengi, dünya görüşü, dili ve dini ne olursa olsun, herkese saygı duyulup, heyecanlı projelere destek verilmesi lazım.

Neden derseniz, özellikle Balkan Coğrafyası ziyaret edildiğinde Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu, bu topraklarda yaşayan insanların, kardeşlerimizin ülkemiz yöneticilerinden ışık yakacak adımlar beklediğinebizzat şahit olanlardanım.

Son olarak,

Allah bizlere böyle kara günler tekrar yaşatmasın.

Bir kez daha şehitlerimize rahmet, gazilerimize uzun ömürler dliyoruz.