Hava Durumu

Yine okullu olduk

Yazının Giriş Tarihi: 25.09.2017 10:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.09.2017 10:01

Ders zili çaldı, herkes yerini aldı. Yeni bir eğitim-öğretim yılı bizleri bekliyor. Bu haftaki köşe yazımızda çocuğumuz ve okulu ile ilgili geçirdiğimiz süreçlere bakalım mı ebeveynler olarak?

Hepimizin bulunduğu ana kadar deneyimlediği süreçler ile ilgili bir okul tanımlaması var. Bizim zamanımızda diyerek ortak paydada buluştuğumuz, düştüğümüz kalktığımız öğrencilik yılları; belki bugün hatırladığımızda hala korktuğumuz yada mutlu olduğumuz eğitimci modelleri zihnimizde. Geçmiş yaşantılarımızın bugünümüzü etkilediğinde hem fikir olduğumuz kesin ve hepimizin çocuklarımızın mutluluğunu istediğimiz...

Bu sebeple onlar için mümkün en iyi okulu, mümkün en iyi öğretmeni, mümkün en iyi kırtasiye malzemelerini aradık, sorduk ve bir karar verdik. Artık okul başlıyor. Çocuklarımızdan beklentilerimizi, nasihatlerimizi de hazırladık mı geriye kalıyor çocuklarımızın performansları... Onlar için kurduğumuz hayallerimiz var, belki bizim yapamadıklarımızı yapmaları yönünde isteklerimiz. Geçmişimizle birlikte gelen, bugünkü koşullara uyarladığımız bu şablonların çocuklarımıza ne kadar uyduğu ise asıl mesele.

Eğitim hayatını kolaylaştırıcı ve destekleyici tavsiyelere ihtiyacımız var ise; öncelikle çocukluğumuzu hatırlamakla işe başlayalım. Anne babamız bize söylediğinde nasıl hissediyorduk mesela? Böylelikle otomatik pilottan çıkan nasihat ve uyarılar yerine çocuğu anlayan bir yönden iletişim kurmayı başarabiliriz. 'Öğrenme' eyleminin içini nelerle dolduruyoruz çocuğumuz zihninde? Öğrenmek sadece not sonucu ile mi değerlendirilmeli? Çocuklarımızın neler öğrendiği ile gerçekten ilgilenmekle birlikte, onlar için öğrenme kavramını zenginleştirebiliriz. Sorgulayan, yargılan değil de merak eden, eşlik etmek isteyen bir yönden gelirse konuşmalarımız, çocuğumuzla ilişkimizde de olumlu gelişmeler olacaktır.

Çocuğun kendisine ait düzenlenmiş mümkün bir çalışma köşesini tavsiye ettiğimiz gibi evdeki zaman yönetiminin de onların hayatını kolaylaştırıcı yönde olmasını da öneriyoruz. Çocuğu merkeze alıp, hayattan soyutlanmak olarak anlaşılmasını istemediğim bir nokta burası, kastettiğim daha çok beraber yaşamak ve birbirinin önceliklerine ve sorumluluklarına yer verecek bir zaman yönetimi. Dağınık bir ev düzeni, dağınık beslenme saatleri çocuğun düzenini olumsuz etkilemektedir.

Çocuklarımıza okul arkadaşları ile beraber çalışma, vakit geçirme imkanı sağlayarak, okul ile ilgili aidiyet konusunda katkıda bulunmamız mümkün. Hafta sonlarında kendi hayal ettiğimiz değil, onların ilgi ve yeteneklerine hitap eden, mümkünse hafta içi yaptığı şeylerden farklı olan etkinlikler planlamak, haftaya zihnen dinlenmiş şekilde başlamasına yardımcı olacaktır. Yeni bir yemek, yeni bir yer, yeni bir "öğrenme" tecrübesi veya bir "bakış açısı" sizi de "rutin"den çıkaracaktır. Okul sonrası zamanlarda, dijital dünyanın sunduğu (!) eğlencelerin yanı sıra, fiziksel egzersize zaman ayırmak,  bedenin iyi hissetmesinin önemini atlamamak çocuklarımızın gelişimini destekleyecektir.  Teknolojik aletlerle olan zaman planlamasını, derslerden bağımsız ifade etmek çocuğun derslerle olan ilişkisini olumsuz etkilemeyecektir. 'Oyunu bırak, ders çalış' yerine 'oyun için planladığın zaman doldu' gibi bir hatırlatma daha faydalı olacaktır. Ödev ve sorumlulukları ile ilgili söylenen bir tavır yerine, takip eden destekleyen bir tavır önerimiz. Kendisine ait bir sorumluluğu devamlı hatırlatarak, çocuğumuzun elinden sorumluluk bilincini aldığımızı fark edelim.

Çocuklarımızın mutluluğu için uğraşırken, onların bugün çocuk olduklarını atlamayalım. Bir çocuk tüm derslerde başarılı olmak zorunda değil, kendi ilgisine göre şekillenmesine izin verdiğimiz müddetçe çocuklarımız mutlu olacaktır.

Çocuklarımızın bilgiye değer verdiği, merak ile sorduğu, araştırdığı yarınlarına doğru başarıyla ilerlediği ama en önemlisi mutlu olduğu bir eğitim öğretim yılı dileriz.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.