Hava Durumu

 Ebeveynlİk karnem 

Yazının Giriş Tarihi: 25.01.2018 07:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.01.2018 07:15

Bu hafta köşemize 'ebeveynlik karnelerimiz'i misafir edelim. Terimi ilk okuduğunuzda ilginç gelmiş olabilir, karne kelimesi kendi başına bir değerlendirme çağrışımı yapmaktadır. Ebeveynliğin bir karnesi olsaydı nasıl olurdu? Bazı başlıklarla kendimizi değerlendirelim. 


Ebeveynin ilk görevi çocuğu soyut ve somut tüm tehlikelerden korumak. Somut olarak bunu birçok aile gerçekleştiriyor. Çocukların fiziksel güvenliği ile ilgili tedbir alıyor. Bir de soyut yönden korumayı ele alalım. Medyadan ve teknolojiden çocuğunuzu koruma dersinden kaç puan verirsiniz kendinize? Yetişkin için uygun yayınları çocuk yanında izliyor musunuz? İzlemiyor deyip duyduklarını göz ardı ediyor musunuz? Çocuğun gördüğü hemen her şeyi gerçek sandığı evrede, çocuğun gözlerini ve ruhunu bu yayınlardan koruyor musunuz? 


İkinci ebeveyn görevi çocuğun ihtiyaçlarını karşılama. Peki nedir bu ihtiyaçlar? Oyun ile başlayalım. Çocuğunuzun oyun oynaması için ona eşlik ediyor musunuz? Onun oyun dünyasına misafir olabiliyor musunuz? Oyun oynadığınız esnada yönlendirme yapmadan çocuğu merkezde tutan bir yaklaşımla var olabiliyor musunuz? Hareket bir diğer ihtiyacı. Teknolojik aletlerden sıyrılıp, onun hareket edebileceği ortamları oluşturabiliyor musunuz? Akşamları evde kinestetik oyunlar oynayabiliyor musunuz? Çocuğun ekran karşısında geçirdiği saatler sürecinde enerji sıkışması yaşadığını fark edip, bu enerjiyi atması için ona yardımcı oluyor musunuz? Gözyaşı ihtiyacına bakalım. Çocuk ağlamak istediğinde ona izin veriyor musunuz yoksa dikkatini dağıtma, tehdit etme vb. yöntemlerle bir an önce susmasını mı istiyorsunuz? Merak bir diğer ihtiyaç. Çocuğun merakını gidermesine izin veriyor musunuz? En önemli öğrenme aracını engelliyor musunuz? Hayal gücü. Hayal kurmasını, hayal gücünü destekliyor musunuz? Hiç bulutları bir şeylere benzetme oyunu oynadınız mı mesela? Deneyim . Çocuk en iyi yaparak yaşayarak öğrenir. Onun hayatı öğrenirken bir şeyleri deneyimlemesine izin veriyor musunuz? Yoksa mükemmeliyetçi ya da korumacı tutum sebebiyle bu derste zayıf mı aldınız? 


Bir diğer ebeveynlik görevi iyilerle karşılaştırma. Çocuğunuza iyi örnek olma ,iyi insanlarla karşılaştırma, iyilik içeren öyküler anlatma görevlerinde başarılı mısınız? Yoksa sadece nasihatlerde cümlelerinizde mi geçiyor iyi olma hali? 


Sorumluluk eğitimini de alalım listeye. Yapabildiği her şeyi çocuğun yapmasına izin veriyor musunuz? Yoksa onun yaşından beklenen becerilerde hala destekliyor musunuz? 
Sınır eğitimi bir diğer dersimiz. Çocuk için belirli bir sınır çizebildiğiniz mi? Duruma, mekana ve kişiye göre değişmeyen sabit güven verici kurallarınız var mı? Yoksa bazen'leriniz , çocuk ısrar ettiğinde evet'e dönen hayır'larınız var mı? 


Duygu eğitimi dersinde sıra. Çocuğunuzun duyguları tanımasına, anlamasına ve ifade etmesine yardımcı oluyor musunuz? Akşam sohbetlerinizde o gün yaşadığınız duygular üzerinde konuşur musunuz olaylar ile örnekleyerek? Yoksa evinizde duygu ifadeleri hiç geçmez mi? 


Özgüven eğitimine bakalım şimdi de. Çocuğa yarım ederken malzeme onun elinde kalacak şekilde mi yardım ediyorsunuz yoksa hadi beraber yapalım deyip gücü onda mı bırakıyorsunuz? Bir yetişkin çocuğunuza soru sorduğunda onun cevabını beklemeden siz mi cevap veriyorsunuz? Cevap vermediğinde 'şu an bu soruyu cevaplamak istememiş olabilirsin' mi diyorsunuz yoksa 'cevap versene oğlum amcaya mı?' 


Mahremiyet eğitimi diğer dersimiz. Çocuğun bedende, mekânda ve zamanda mahremiyeti kavramına yardımcı oluyor musunuz? Buralar senin özel bölgelerin, bu oda anne babaya ait içeri girerken kapıyı çalmalısın, şu an çalışma saatim işin bitince seninle oynayacağım gibi ifadeler evinizde geçiyor mu? 


Çocuğu öpmek isteyen birine çocuk istemediğinde, cevabınız çocuğu düzenlemek üzerine mi oluyor yoksa yetişkinde buna saygı duymasını mı istiyorsunuz? Ev içerisindeki halinize,eşinizle ilişkinize ,kıyafetinize çocuğa duyduğunuz saygı ile mi davranıyorsunuz yoksa çocuk o bir şey olmaz şeklinde mi yaklaşımınız? 

rı yüklemeler mi yapıyorsunuz, yoksa bu konuda psikolojik yardım almayı mı tercih ediyorsunuz? Birden o ana ait olamayacak kadar yüksek bir öfke hissedip çocuğunuzu incitip pişman oluyorsanız, bu konuda yardım almadığınız sürece bu dersten istediğiniz notu alamayabilirsiniz. 


Birçok ders var ve değerlendirmeniz sonucunda edindiğiniz birçok puan. Bunların bazıları beklenen, bazıları beklenen altı. Hepsi farklı alanlarda olan birçok ders... Kimini zaten yapıyoruz, kimini anlamıyoruz, kimini çalışınca yapabiliyoruz. Aynı çocuklarınızın karnesi gibi... Hangi puanı alırsanız alın, çocuğunuz sizden sevgisini asla eksik etmeyecek ve sizi bu sebeple sizi aşağılamayacak, cezalandırmayacaktır. Bir daha dünyaya gelse ve seçim hakkı olsa yine sizi ebeveyn olarak seçecektir. Çünkü hiçbir uzman, hiçbir öğretmen, hiçbir başka yetişkin çocuğunuzu sizden daha fazla sevemez. Notlar düşer, yükselir. Önemli olan fark etmektir, önemli olan değişimdir. İnsana verilen en güzel hediyelerden biridir, değişim potansiyeline her zaman sahip olması. Ve insan nefes aldıkça değişim hakkını korur. Ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişki öyle kıymetlidir ki hiçbir karne araya girmemelidir. Koşulsuz kabul ve sevgiye günden güne yaklaştığınız bir ebeveynlik yolculuğu dileğimle iyi tatiller... 
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.