Hava Durumu

Çocuklar duymasın...

Yazının Giriş Tarihi: 21.08.2017 11:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.08.2017 11:23

Bu haftaki yazımızda üçüncü ebeveynden bahsedelim. Kimdir üçüncü ebeveyn?

Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren üç soruyu sormaya başlar: 1. Dünya güvenilir mi? 2. Ben sevilen miyim, değerli miyim? 3. Ben yeterli miyim? Bu üç temel soru bebeklik döneminden başlayan kayıtlarla birlikte büyüdükçe cevap bulur. Çocuk kendince bazı olay, durum ve gördüğü tepkilere göre karar verir. Kendisi ve dünya ile ilgili bazı inançlar edinir.

Peki kendisi ve dünya ile ilgili bu soruların cevaplarını, kararlarını ve inançlarını belirleyen dinamikler nelerdir? Anne, baba ve anne-baba arasındaki ilişki (üçüncü ebeveyn) ... En yakın planda yaşamı egzersiz ettiği, yaşamla ve kendisi ile ilgili notlar aldığı ebeveynler...

Eşler arası iletişim bozukluğu, birçok evlilikte karşımıza çıkar. Burada durum ikiye ayrılır: basit tartışmalar ve genel yüksek tartışmalar. İnsanın olduğu her yerde problem olabileceği reddedilemez bir gerçek olduğu için çocuğun bir konuda fikir ayrılığına düşmüş ebeveynlere tanık olması tavsiye bile edilebilir. Fakat şunu unutmamak gerekir; çocukla yaşamla ilgili sizleri referans alıyor ise o fikir ayrılığı esnasındaki davranışlarınız, kelimeleriniz ve sese tonunuz, çocuğun ileride karşılaştığı bir iletişim probleminde sergileyeceği tutumu yakından etkilemektedir. Bir çocuk tartışmaya tanık oldu ise; ebeveynlerinin fikir ayrılığına düşse de hala birbirlerini sevdiklerini, belki hatalı olanın özür dilemesi gibi sahnelerin çocuğun 'Dünya güvenli bir yer, problemler olsa da çözülebilir.' inancını desteklediği görülmektedir.

Genel tavır olarak eşler arası geçimsizlik, yüksek ses, hakaret vb yaşantılara çocuğun tanık olduğu durumlarda, çocuklarda hayata karşı güvensizlik gözlenmektedir. Birden yükselen sesler, vurulan kapılar ya da atılan eşyalar, bir ebeveynin diğeri hakkında söylediği olumsuz cümleler çocuğun dünyasında hayal kırıklığı oluşturabilir, içinde bulunduğu döneme göre bunu kendisiyle ilişkilendirip kendisini suçlayabilir, benlik algısı zarar görebilir. Ebeveynlerin bu tip yıkıcı tartışmaları, sıklığı ve sonrası hiçbir telafi yapmaması çocuğu etkilemektedir.

Çocuğa değen her temasın anlamlı olması ve iz bırakması için 'yeterince' olması gerekmektedir. Bazen eşimizle tartıştığımıza tanık olan çocuk zarar görür mü kaygısı, yaşama yakınlık ve sonrasında yapılan sevginin var olduğu hata yapıldığında özür dilendiği vb örneklerle yersizdir. Ama genel bir tavır olarak ebeveyn birbirine hep bu tutum içerisinde ise, tartışmalar esnasında çocuğun varlığı dahi unutuluyorsa burada çocuğun bir şeye maruz bırakıldığı fark edilmelidir.

Aile çocuğun saksısıdır, oradaki herkesin birbirine duyduğu yakınlık ve sağlıklı iletişim, çocuğun varoluşunda yaşamsal köklerini güçlendirecektir. Büyüklerin dünyasındaki kaygı, korku, öfke gibi duyumların çocukların dünyasındaki yansıması daha derin olabilir.

Çocuk duymasın; annesi ile babasının birbirini sevmediğini, çocukları yüzünden kavga ettiklerini, akrabalık ilişkilerindeki sıkıntıları, para kaygısını... Çocuklar ebeveynler arasında taraf olmak zorunda kalmasın.

Çocuklar duysun; sevginin dünyada var olduğunu, ailesinin güvenilir bir liman olduğunu, bazen fırtınalar çıksa da güneşli günlerin geldiğini, özür dilenebildiği, saygıyı, anlayışı, paylaşmayı,olumlu yaşantıları ve duyguları...

Ailece kahkaha atabildiğiniz neşeli bir hafta geçirmeniz dileği ile...


 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.