Hava Durumu

'Sokağa iniyoruz'

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Gençlik Başkanı Tuğçe Ayduğan ile Bursa'da genç olmak, kadın bir siyasetçi olmak üzerine uzun ve keyifli bir sohbet ettik. Merak ettiklerimizi sorduk ve çok samimi cevaplar aldık. Keyifle okumanız dileğiyle...

Haber Giriş Tarihi: 11.01.2016 12:57
Haber Güncellenme Tarihi: 11.01.2016 12:57
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
'Sokağa iniyoruz'

Öncelikli olarak sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Tuğçe Ayduğan?

Ben 1989 doğumluyum. Aslen Çorumluyum ama doğma büyüme Ankaralıyım. 2007 yılında üniversite okumak için Bursa'ya geldim. Uluslararası İlişkiler mezunuyum bu arada, yandal olarak İşletme bölümünde okudum. Üniversite yıllarında topluluklarda çok aktiftim. Aynı anda sekiz tane toplulukta aktif olduğum zamanlar da oldu. Ama bunlardan en önemlisi benim için Atatürkçü düşünce Topluluğu idi ve Atatürkçü Düşünce Topluluğu'na üye olduktan altı ay sonra yönetici oldum. Bir yıl sonra örgütlenme sorumlusu oldum. Topluluğun paralelinde Atatürkçü Düşünce Derneği'nde de çok aktiftim. Dernekte çok farklı pozisyonlarda görev aldım. Dernek bana çok şey kattı. Hatta bir ara seçilerek değil kayyumla atama vardı o süreci de ben yönetmiştim. Kayyumla atanmıştım. Velhasıl dernek sonrasında partili oldum. Alevi Kültür Derneği'nin de yöneticisiydim. Bir gün ben Alevi Kültür Derneği'nde Başkan Yardımcısıyken, Cumhuriyet Halk Partisi Nilüfer Şubesi bizi ziyarete geldi. Ben de Nilüfer Gençlik Kollarını bayağı eleştirdim. 2009'du sanırım. O zamanki Gençlik Kolları Başkanı Canberk Psav'dı. Bana dedi ki, "O zaman sen buraya gelmelisin bizim göremediğimiz birçok şeyi görüyorsun". Yani Canberk Ağabey benim Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki yolumu açtı. Hep söyledim ben o zamandan beri hala da söylüyorum. Dışarıdan eleştirmek çok kolay içine girip düzeltmek lazım. Velhasıl o zamandan bu yana partide de çok görevde bulundum. Sonra ilk kongreyle gelen Gençlik Kolları Başkanı ben oldum. 2012'de Nilüfer'de çok sağlam bir oyla Gençlik Kolları Başkanlığı'na başladım. Nilüfer'de aktif olarak bir yıl siyaset yaptım. Bu esnada yüksek lisansa başladım. Şu anda da tez aşamasındayım Avrupa Birliği ve Suriye Politikası çalışıyorum. Sonrasında istifa ederek görevi bırakmak zorunda kaldım. Ama hiç kopmadım benden sonra gelen tüm Gençlik Kolları Başkanları ile birlikte siyaset yaptım. Amacım mesaj vermekti çünkü benden önceki hiç bir Gençlik Kolları Başkanı benim hiç bir etkinliğime gelmedi. Ben de 'sırf bu olmaz değiştirmemiz gerekiyor' diyerek onlarla birlikte bayrak da astım slogan da attım.  Velhasılı şimdi de ile seçtiler beni... Şu çok güzel ama sanırım ilk kez Bursalı olmayan biri Bursa da İl Gençlik Kolları Başkanlığı yapıyor. Zaten Bursa'ya gelin de geliyorum.

Bu kadar genç bir yaşta bu kadar siyasetin içinde olmak nasıl bir duygu? Sonuçta her genç bunu tercih etmiyor.

 

Benim siyasi hayatım çok genç yaşlarda başladı. Yani 3 yaşındayken bile Murat Karayalçın Ankara'da Büyükşehir Belediyesi'ni aldığında babam konvoylara katılırdı. Ben de yanında boyum kadar bayrak sallardım. Kültürel olarak sol tarafım çok güçlüdür zaten Ankara'nın politikaya yakın olmasının da bunda etkisi var. Bayramlarda aile mezarlığı ziyaret edilirken anneanneden dededen önce Denizlerin mezarını ziyaret eder duamızı ederdik. O yaşımdayken de öyleydi, 20 yaşımdayken de öyleydi. Sonrasında Anıtkabir'e giderdik her bayramda bu böyleydi. Anıtkabir bizim için sadece mozareden oluşan bir şey değildi. Orası bizim aile büyüğümüzün mezarıydı. Şimdi böyle de olunca doğal olarak da erken yaşta siyasete giriyorsun.

Peki, Bursa özeline gelirsek, Bursa'daki gençlikle ilgili ne düşünüyorsunuz? Bursa gençliği ile ilgili çalışmalarınız neler?

Bursa'da 7000 civarı üyemiz var ama üyelerimizin 5000'ine ulaşabiliyoruz. Ama aktif olan üye sayımız az. Sanırım 5 te biri kadarı aktif. Burada bence en büyük problemimiz üniversitedeki gençlik. Üniversitenin ciddi bir kısmı Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veriyor ama etkinlikte aktif rol almak gibi bir durum yok. Bununla ilgili gerekçeleri anlayabilmek için bir anket çalışması yapmayı planlıyoruz. Ben Nilüfer Gençlik Kolları Başkanı'yken de üniversite de birçok insan tanırdı beni, bilirdi, oy verirdi; ancak üye olmazdı. Bunu çözümlemek gerekiyor. Dolayısıyla üniversiteye odaklanmak gerektiğini düşünüyorum. Üniversite ve kırsal bölgelerde çalışmalarımız başladı. Buralarda yoğunlaşmak gerektiğini düşünüyoruz.

Bizim yegâne örneğimiz gençlik açısından Gezi Parkı oldu. Ben Gezi Parkı'nın tam olayların patlak verdiği zamanlarda buradaydım. İlk iki gün şöyle düşündüm "Bursa'daki öğrenciler aslında apolitik değil". Çünkü Görükle'deki gençler ya apolitik ya da radikal solcular. Ama bütün arkadaşlarla çok iyiyiz yani hepsiyle birlikte etkinlikler düzenliyoruz. Uzlaşmacı bir tavrımız var. Böyle de olmak gerekiyor sanırım. Yıkıcı olmak değil yapıcı olmak gerekiyor...

Peki, kadın siyasetçi olmak; kadın olarak siyaset yapmak nasıl bir duygu? Bursa'daki kadınlarla ilgili bir çalışmanız var mı?

Kadın olarak siyasete bulaştığınız zaman Türkiye'de erkekleşiyorsunuz maalesef. Doğru bir mantık değil zaten. Aslına bakılırsa şu zamana kadar siyasette başarılı olan kadınlar örneğin Tansu Çiller, Merkel gibi erkeksi olan kadınlar. Zaten erkeksi oldukları için erkek egemen toplum kendilerine lider olması için izin veriyor. Bu çok rahatsız edici bir durum ama bazı koşullarda böyle davranmanız gerekiyor. Çünkü sahip olduğunuz kitlenin en az yüzde 80'I erkek. Kadınlar siyasete neden ilgilenemiyor? Çünkü vakitleri yok. Erkekler işten çıktıktan sonra vakitleri oluyor. Ancak kadın işe gitmeden önce kahvaltı sonra iş sonra yemek sonra çocuk derken günü bitiyor. Muhabbet etmeye vakti yok ki siyaset yapsın. Dolayısıyla siyaset erkek işi oluyor. E siz de doğal olarak erkeklere hitap ediyorsanız onların dilinden konuşmaya başlıyorsunuz yoksa kabul etmiyorlar. Yine de kadınsı vasıfları kaybetmeden ve sert tepkiler de verebilmek lazım.

KADIN SİYASETİ KADIN KOLLARINDAN İBARET DEĞİL

Bursa özeline dönecek olursak kadınlar gerçekten sayısal anlamda siyasette azlar ve siyaseti kadın kollarından ibaret görüyorlar. Genç kadınlar değil 40 yaş üstü kadınlar kadın kollarında siyaset yapmaya çalışıyorlar. Ancak kadın kollarının pozisyonu başka siyaset yapmıyor. Dağ ilçelerindeki kadınların zaten siyasete bulaşacak vakitleri yok.

Peki, bu yapıyı bozacak genç kadınlarla ilgili çalışmalarınız var mı?

Tabii ki var. Cumhuriyet Kadınları Derneği var bir çok etkinlik yapan. Onlarla birlikte temas halindeyiz. Eğitimlerimiz var daha çok 40 yaş üstü kadınlar için kadın sağlığı, psikoloji eğitimleri gibi... Nilüfer Belediye'sinin senelerdir yürüttüğü bir projemiz var hâlihazırda; Kadın Hayata Yakın. Köy kadınlarına çok dokunan projeleri var Nilüfer'in mesela okudukları kitapların yazarlarıyla tanışma fırsatı buluyorlar. Şu an kütüphane müdürümüz var Şafak Pala. Kendisi bu konuyla yakından ilgili. Mahalle bazında kadın derneklerimiz var çalışmalar yürüten. Mahalle bazındaki kadınlarla temas kuruyoruz bu şekilde lokale iniyoruz. Şunu öğrenmek istiyoruz; 'Bu kadınların neye ihtiyacı var?'

Bu kadınların neye ihtiyacı var?

Buna çok kadınsı bir cevap vereceğim ama bu kadınların sevgiye ihtiyacı var. Yani ona gelen onu dinleyen insanın kötü niyetli, olmadığını anlamaları gerekiyor. Çünkü kadınların çok kandırılmışlıkları var. Bu nedenle aristokrasiden uzaklaşıp çok gezmek çok çalışmak gerekiyor. Lokale inmek gerekiyor. Bu da bizim yaptığımız bir hataydı. Köylere gitmek oradaki teyzelerle yerde yemek yemek gerekiyor. Siz bunu yapmazsanız birlikte olduğunuzu anlatmazsınız sırtını döndüğünde sizi unutur. Şubat'tan sonra hayata geçireceğimiz çok projemiz var.

Kadın cinayetleri ya da tacizle ilgili yürüttüğünüz bir çalışma var mı?

Bugün bizim gittiğimiz bir kadın arkadaşımızın mezar ziyareti var örneğin tam da değindiğimiz konuyla ilgili. Dilay, bizim Gemlikli bir arkadaşımız. Bolu İzzet Baysal Üniversitesi'ne gitti. İki hafta sonra bir psikopatın boynunu kesmesiyle öldürüldü. Platonik bir aşığın kıskançlık cinayeti. Çok içler acısı bir durum. Tüm telefon kayıtları var. Sekiz yerinden bıçak darbesi var ve boynu kesilerek öldürüldü. Bir gün içinde bu durumu yaşayan birçok kadın var cinayete kurban giden, şiddete uğrayan, tecavüze uğrayan kadınlar. Bunun için mutlaka bir çalışmalarımız olacak. Ama yöntemsel olarak düşünüyoruz. Çünkü basın açıklaması yaparsınız anlık tepki verirsiniz ama arkanızı döndüğünüzde bir cinayet daha olur. Daha kalıcı yöntemler için çalışmak gerekiyor. Öncelikle genç kadınlarla, gençlerle, çocuklarla çalışıyoruz.

Peki, şu an Doğu'da yaşanan terör olaylarıyla ilgili CHP Bursa İl Gençlik Teşkilatı olarak ne düşünüyorsunuz?

Ben Türkiye'nin bütün şehirlerini ve bütün şehirlerde yaşayan insanlarını seviyorum. Laz, Çerkez, Kürt hiç ayırt etmiyorum. Netice itibariyle bu ülkenin vatandaşı. Bölmüyorum ben Türkiye'yi. Dolayısıyla Doğu'da yaşanan olaylar çok canımı yakıyor. Ancak çok daha can yakıcı bir durumdur ki CHP'nin Doğu'da yaşanan olaylarla ilgili insani yaklaşımını dile getirmesi de risk oluşturuyor. İstanbul İl Başkanımız mesela bir açıklama yaptı. Ancak bir gazete videoyu kese kese kendi istediği noktaya getirdi. Hiç söylenmemiş bir cümle söyletti. Bizim kendi partililerimiz bile konuyu eleştirdi. Çok hassas bir nokta. Benim için Suruç'ta yaşanan faciayla İzmir'de yaşananlar ya da Batı'dakiler aynı. Öncelikle insanları birbirinden ayırmamakla yükümlüyüz. Gezi Parkı olayları bize bunu hatırlattı. Bütün olmayı hatırladık. Tekrar hatırlamalıyız. Ve bunu yapabilen tek siyasi parti de Cumhuriyet Halk Partisi. Çok yol kat etti ve hak ettiğini de söylemek lazım.

Son olarak sormak istediğim son dönemde Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey için sosyal medyada söylenenler? Başkan Bozbey açıklama yapacak mı ya da bu konuyla ilgili düşünceniz nedir?

Bunu söyleyen kişiden ziyade ben bunu bu kadar yayan insanları da sorguluyorum. Çünkü emin olunmayan ithamlar bunlar. Başkan açıklama yapmayacak. Çünkü 16 yıllık bir Belediye Başkanı'ndan söz ediyoruz. Orada yazan 6 ismin yakınını koruduğu söyleniyor. Doğru ya da yalan fark etmez. Yani 16 yılda Nilüfer Belediyesi'nde 6 CHP'linin yeri kaydırılmış. Şahsen benim özlediğim tablo bu. Çünkü bir belediyede partili çalışanın bulunması çok normal ki bizim belediyelerimiz buna özellikle dikkat ediyor. El alem bunu demesin diye uğraşıyor. Çünkü sürekli göz önünde ve eleştiriye çok açık. Eşiyle ilgili eleştiriler olabilir ama bu özel hayatı ki eşi zaten orada çalışıyordu.

Keyifli sohbetiniz için çok teşekkür ederiz. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Biz Cumhuriyet Halk Partisi gençliği olarak umuyoruz ki önümüzdeki senelerde daha güzel şeyler konuşuruz. Bizim Bursa'da sloganımız şu; Barış içinde gülümseyen bir Bursa hayaliyle... Bizim tek hayalimiz gençler olarak geleceği daha güzel şekillendirmek ve çocuklarımıza daha güzel bir gelecek bırakmak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.