Hava Durumu

Bozbey: En büyük hayalim Anadolu Arastası

Türkiye'nin önde gelen araştırma şirketi Andy-Ar'ın Habertürk Gazetesi için yurt çapında yapmış olduğu Yerel Yönetimler Performans Araştırması'nda 'tanınırlık' sorusunda 12'inci sırada yer alan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'e başarısının sırrını sorduk?

Haber Giriş Tarihi: 08.02.2016 11:11
Haber Güncellenme Tarihi: 08.02.2016 11:11
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Bozbey: En büyük hayalim Anadolu Arastası

En büyük hayalinin Anadolu Arastası projesini tamamlamak olarak açıklayan Başkan Bozbey, yıl sonunda sürprizlerin de olacağını dile getirerek, "Anadolu Arastası tamamladığı zaman Türkiye'ye de tek ve örnek proje olacak" dedi.

Melisa SEVEDİOĞULLARI

Türkiye'nin önde gelen araştırma şirketi Andy-Ar'ın Habertürk Gazetesi için Türkiye çapında hazırladığı Yerel Yönetimler Performans Araştırması'nın Bursa ayağında 'Hizmet memnuniyeti ve Tanınırlık' kategorilerinde birinci olan, Türkiye çapında 'tanınırlık' kategorisinde ise 12'inci olan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile konuştuk. Başkan Bozbey makam odasındaki kapıları söktürmemiş. Eee 17 yıllık tecrübe sonucunda makam kapılarını söktürmenin değil insanların gönül kapılarından nasıl girileceğini bilmiş olmalı... Başkan Bozbey bütün sorularımızı içtenlikle yanıtladı. Hatta benim 'eee bir sınır yok mu başkanlıkta' soru mu bile... Sorular bende cevaplar Başkan'da keyifli okumalar...

Andy-Ar'ın Habertürk Gazetesi için Türkiye çapında yapmış olduğu Yerel Yönetimler Performans Araştırması'nda vatandaşlara yöneltilen 3 kategorideki sorularda tanınırlık sorusunda 12'inci sırada yer alıyorsunuz. Bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Andy- Ar yıllardır belirli süreçlerde böyle bir çalışma yapıyor ve paylaşıyor. Bizim hedefimiz bu kenti yukarılara taşımak. Zannediyorum Bursa'da ilk 20'de olan bir belediye yok. Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali 'halkın içindeki başkan' kategorisinde Bursa'da 1'inci sırada yer alıyor. Bizler bu kentin farkındalığını yukarılara taşıyarak, farklı projelerle halkımızı gülümsetmeye devam edeceğiz.

TÜRKİYE'YE ÖRNEĞİZ

Sadece Nilüfer'de değil Bursa'da da 'Mustafa Bozbey' figürü mevcut. En uzak ilçedeki insanlar bile size bir telefon kadar uzak. Bunu nasıl başardınız?

Başarının sırı, öncelikle ekip çalışması. İnsana verdiğimiz değer ve hiç kimseyi ötekileştirmeme anlayışımızın sonucu. Çünkü Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi eğitim. Evet, ekonomik anlamda insanlarımız mutlu olacak düzeyde değiller ancak gördüğüm şu ki; Türkiye'de demokrasi anlamında ötekileştirme kavramının her geçen gün artmasından duyduğum kaygıdır. 1 ay sonra 18'inci yılımızı dolduracağız ama hem insan sevgisi hem de hizmet anlayışımızın olması sonucunda görevdeyiz. Biz tek düze bir belediye değiliz ve yıllarca da bu kentte yapmış olduğumuz uygulamalarla aslında hem Bursa'da hem de Türkiye'de belediyecilik anlamında anlayışında değişmesine sebep olduk. O nedir; bu kentte 1999'lu yıllarda kültür- sanat, spor, eğitim hiç konuşulmazdı. Belediyelerde tam tersi şu kadar yol yaptım, şu kadar tretuvar yaptım diye konuşulurdu. Biz Türkiye'de bunu değiştiren bir kurumumuz ve kurumun liderliğini yapıyoruz. Biz, onlardan hiç bahsetmiyoruz bile... Biz başka bir şeylerden bahsediyoruz. Biz eğitimden, insanların sosyal kültürel eğitimlerinden faydalanmasından bahsediyoruz. İnsanlarla iletişimin nedenli önemli olduğunu demokrasi, özgürlük ve eşitlik kavramlarının hakikatten olmazsa olmazlar arasında olduğumuzu vurgulayan bir kurumumuz. Onun için farklıyız zaten. Nilüfer farkı deyince bunlar konuşulduğu için ve bunlar tartışıldığı için bizleri takip ediyorlar. Aynı zamanda 2000 yılında başlamış olduğumuz kalite yönetim sisteminin de sistem olarak elektronik alt yapımızla beraber bütünleştirdiğimizde Türkiye'de çok önemli bir noktadayız, örneğiniz şu anda. Ve her hafta bir belediye bizi kıyaslama maksatlı gelip ziyaret ediyor. Türkiye'de ilk stratejik planı uygulayan kurum biziz. Bütün belediyelere örnek teşkil ettiğimiz bir konu ve yasaya girdi daha sonra.

1 ay sonra 18'inci yılınızı tamamlayacaksınız. Başkanlık sürenize bir sınır koydunuz mu?

Başkanlıkta sınır yok valla. Yani ben ilk 99'da başladığım zaman farklı bir heyecandı. Nasıl yapacağım heyecanı vardı, neleri nasıl gerçekleştireceğimin heyecanı vardı. Şimdi daha başka ne yapabilirimin heyecanı içindeyiz. Daha farklı ne yapabiliriz. Bu kent insanını daha fazla nasıl gülümsetebiliriz.

Başkanlığa aday olduğunuzda Nilüfer'in durumu ortadaydı, belediye binası barakadandı, şartlar ortaydı ve mutlaka hayalleriniz vardı. 17 yıl sonra şu anki Nilüfer hayal ettiğiniz Nilüfer mi?

Değil. Çünkü fotoğraf daha tamamlanmadı. Hayalimin yüzde 80'nini aşağı yukarı tamamlamış durumdayım. Hele bir Anadolu Arastası gerçekleşsin. Farklı bir proje ve mali açıdan bakıldığı zamanda Nilüfer Belediyesi'nin yapmış olduğu en büyük proje. Bu projede karşımıza birçok engel çıktı. Baskılarla ötelenmeye çalışıldı. Ancak hiçbir zaman pes etmedik ve mücadele etmeye devam ediyoruz. Neticede bu dönem için konuşursak 3 yılımız kaldı. Yine adım atacağız. İstediğim şu; bir demokrasi kentinde özgürlüklerin olduğu insan haklarının olduğu, herkesin herkesle gülümseyerek günaydın dediği iyi akşamlar dediği ve güven duyulan güvenli her yönden güvenli bir kent ve insanların mutluluk oranlarının çok yükseldiği bir kent olgusunu tüm canlılara saygı duyan bir kentlinin oluştuğu bir kent, hayalim bu. Hayalim 400 bin kişinin koro şeklinde enstrüman çalmasını, spor yaptığını hayal etmek inanılmaz. Onun için hayalimiz çok fazla.

YIL SONUNDA ANADOLU ARASTASI HAZIR

İçinizde uhde kalan bir projeniz var mı?

Proje aslında çok. Ama içimizde uhde kalan proje biraz öncede paylaştığım Anadolu Arastası. Benim zaten bu dönemin sonuna kadar hedef koyduğum bir projedir. Tamamladığımız zaman orada çok güzel bir iş yaptığımızı herkes görecek. Önümüzdeki süreçte de her an sürprizler olabilir.

Siyasi anlamda Nilüfer Bursa'nın İzmir'i diyebilir miyiz?

Valla tabi Nilüfer için Bursa'nın İzmir'i demeyelim de Nilüfer farklı bir kent, kendine özgü bir kent. Bir yerle kıyaslanacak bir durum değil bizi onlarla kıyaslıyorlar.

Sürekli altını çizdiğiniz sosyal belediyecilik nedir?

Belediye bir defa halkın kendisidir. Biz sadece halk adına kurumu yöneten insanlarız. Ki sosyal anlamda hem kent halkını eğitmek, onları yönlendirmek, sosyal projelerin içersine katmak ve onların sadece kendi işiyle değil başka uğraş alanları ve kendisini mutlu edecek alanlara da yöneltmektir bu. Biz bu yönde çalışıyoruz. Örneğin eskiden köy olan şu an mahalle olan yerleşim alanlarında ev kadınlarımız var. Ve şu an kitap okuyorlar. Daha bilgileniyorlar bilinçleniyorlar. Çocuklarına daha farklı eğitim vermeye daha farklı bakmaya başladılar. Onları geliştiriyoruz. Yine bizim anlayışımızda sosyal belediyecilik toplumun her kesimine her konuda yapmış olduğumuz her hizmetten eşit biçimde yararlanmasını sağlayacak bir anlayışı da temsil ediyor. Kültür sanattan, spordan eğitimden de herkesin yararlanmasının yanındayız.

'Her bir metre bisiklet yolu olan belediyeye bir bisiklet hediye edeceğiz' sözü veren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na çağrı yapmıştınız. Onunla ilgili son durum nedir?

Bisikletler gelmedi. (Gülüyor) Biz talep ettikten sonra sayın bakan talimat verdi ve bir yönetmelik çıkardılar. Çıkan yönetmelikte de yeniden başladılar. Eskiler gitti, belirli kriterler, standartlar getirdiler. Ama biz bisiklet yolları yapmaya ve desteklemeye devam ediyoruz.

Bisikletin sadece bir karne hediyesi olarak kalmaması için geliştirdiğiniz projeleriniz var mı?

Yakın zamanda faaliyete geçirmeyi umut ettiğimiz bir projemiz var. İhalesi var. BURULAŞ Nilüfer İstasyonu'ndan İhsaniye İstasyonları'nın arasında kartlı bir sistem kuracağız. İnsanlarımız isterlerse kredi kartlarıyla da gidecek hangi bisikleti alacaksa onu okutacak dönüşte de yine aynı şekilde kartını okutarak teslim edecek. Böyle bir sistem kuruyoruz.

Çocukluğunuzda hayalini kurduğunuz ve bunu mutlaka yapacağım dediğiniz bir hayaliniz?

Biz, eğitim, spor, kültür sanat etkinliklerini hiç görmedik çocukluğumuzda ama hep hayalini kurduk. Mesela ben kütüphaneye gittiğim ilk günü hiç unutmam. Ortaokulun sonlarına doğruydu. O zamanlar kütüphane Heykel'deydi. Kütüphaneden içeri girdim, yüksekti her yer. Ellerimin ayaklarımın titrediğini hala daha unutmam. Bir kitap nasıl istenir diye düşündüm. Ondan dolayı her zaman eğitime çok önem verdim. Şu anda da Nilüfer'de 5 tane kütüphane var. Daha da devam edecek. Şimdi merkez kütüphane yapacağız. Çok nitelikli bir hayalimiz hayat bulacak.

BİZ İKİNCİ SINIF İNSAN MIYIZ?

Başkan Bozbey bir anısından bahsediyor bir vatandaşın serzenişinden bahsetti; " Vatandaşın bir tanesi bana mesaj atmış ve serzenişte bulunmuştu. 'Başkanım biz ikinci sınıf bir insan mıyız? Bizi neden hor görüyorsunuz?' Bir de Hürriyet Mahallesi'nde oturduğunu yazmış. Ben kendisini tanımıyorum. Sonra bende geri döndüm; 'Belki haklısınız ama merak ediyorum, sizi tanımak istiyorum. Telefonunuzu eğer yazarsanız sizi arayayım' dedim. Birkaç gün sonra telefon numarasını yazdı ve bende aradım. İlk başta Mustafa Bozbey olduğuma inanmadı, sonrasında ise neden böyle bir ileti yazdığını anlattı:

Ramazan ayında Cumhuriyet Mahallesi'nde oturan bir arkadaşına ailece iftara gelmişler, iftarın ardından parka gidip gezmişler ve sonrasında eve dönmüşler. Parka spor yapan insanları gördüğünü, parka çocukların eğlendiğini söyledi. Dönüş yolunda ailesinden tepki aldığını 'Bizim oturduğumuz yerde neden bunlar yok' diye. Sonra araba yanımdan sizin otobüsünüz geçti ve şöyle yazıyordu: "Nilüferli olmak ayrıcalıktır." Bende bunların üstüne eve geldim size serzenişte bulunduğum mesajı yazdım" dedi. Bende dedim ki; 'Bizim orada maksadımız sizi üzmek değil aksine vatandaşlarımızı mutlu etmek, günün yorgunluklarını atabilecekleri hoşgörü kenti oluşturmak' dedim." Yani diyoruz ki: GÜLÜMSEYİN NİLÜFER'DESİNİZ.

OKUDUKÇA HAYRAN OLUYORUM

Mustafa Kemal Atatürk'ü düşündüğümüz zaman çok ileri görüşlü bir adammış. Kendisinin bilinmeyen yönleri kitaplarda okudukça ona hayranlığım daha da artıyor. Atatürk Bursa'ya ilk geldiğinde Yalova Yolu'ndan baktığı zaman şunları söylemiş: "Öyle bir yol yapın ki üst tarafa Ulu Camii direk görünsün burada." Bursa'nın simgesi Ulu Cami'dir demiş. Ama bugün...

NE DİYOR BU ADAM

Yıllarca mekanımız yok dediler. Olsun mahalleye gidelim, oynayalım, anlatalım dedim. Sonra mekanlar yapılır insanlar gelir. Bu iş böyledir. Müzik eğitim çalışmalarını başlattık. Bana 'ya ne yapacaksınız sanatçı mı yetiştireceksiniz' dediler. Hayır bizim sanatçı yetiştirmek gibi bir düşünceniz olamaz. O başka bir kurumların işi biz iyi bir dinleyici kitlesi yetiştirmek düşüncesindeyiz dediğimde herkes böyle 'YA NE DİYOR BU' dediler.

ÖNCE DİNLEMEK LAZIM

Bir insanın karşısındakinin derdiyle dertlenebiliyorsa çözüm bulursunuz. Biz işte onu yapıyoruz. Çünkü onun sorunu benim sorunum bende aynı şeyi yaşayacağım. Şu anda değil belki yarın yaşayacağım. Onunla birlikte gelecekte gelebilecek sorunları da çözüyorum.

YARIN: 'GÖLYAZI' DA NELER OLUYOR?

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.