'Treni getirene dua edeceğim'

Bilal KAYAALTI/ Elif KUŞ

Raylı sistemle Osmanlı döneminde 1891 yılında tanışan, kara tren serüvenini 65 yıl önce bakanlar kurulu kararıyla noktalayan Bursa'nın gündemi yine aynı. 21 yıl önce Bursa'ya tren gelsin diye kampanya başlatıp, 22 ve 23. dönem Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olduğunda ise 40 il 22 ilçe dolaşan, 310 kilometre yürüyüp 88 bin kilometre yol kat eden, yüz binlerce imza toplayıp yüzlerce toplantı düzenleyerek konuyu defalarca Meclis'e taşıyan Kemal Demirel Hayat Gazetesi'ne konuştu.

Bursa'nın sanayi, turizm, tarih, tarım kenti olduğuna dikkat çeken Kemal Demirel, ekonomiye en fazla katkı veren iki ilden biri olmasına rağmen şehrimizin yıllarca tren ulaşımından mahrum bırakıldığını söyledi.

ÇAĞDAŞ ULAŞIM ARACI

Şehre tren gelene ve o trene Bursalılar binene kadar mücadelesini sürdüreceğini belirten Kemal Demirel, "Demiryolu; cumhuriyet, özgürlük, bağımsızlık medeniyet yoludur. Demiryolunun Bursa'ya gelmesi demek, şehrimizin ekonomik anlamda iyi noktalara gelmesi demektir. Bursa'ya treni istemek demek, ülkenin kazanmasını istemek demektir, refaha kavuşmasını istemektir. Dünyanın en çağdaş ulaşım aracı olan trene sahip olamamamız büyük bir eksikliktir" diye konuştu.

'TRAFİK TERÖRÜ ORTADAN KALKMALI'

Türkiye'de Kurtuluş Savaşı'nda verilen şehit sayısından daha fazlasının trafik teröründe insanların öldüğüne dikkat çeken Demirel, "Özellikle şehirler arasında meydana gelen trafik kazalarında annelerin, eşlerin ve çocukların feryatları yüreğimizi yakıyor, bunun için yıllardır 'örümcek ağı gibi demiryolları örülmeli' diye haykırıyorum. Her yıl 10 bin nüfuslu bir ilçenin yok olduğunu düşünün. Bu ülkenin değerlerini trafik terörüne kurban verdik. Sakat kalan insanlarımız var. Bu acıları ortadan kaldırmak için trenle ulaşım çok önemlidir" ifadelerini kulandı.

'TRENİ KİM GETİRİRSE ALKIŞLAYACAĞIM'

Bursa'da her söze başlayanın kenti sanayi ve turizm kenti olarak nitelendirmelerine rağmen bu güne kadar doğru düzgün bir adım atılmadığı yönünde eleştiride bulunan Demirel, "Hızlı trenin temel atma töreninde, Bursa'ya demir yolu 2016 yılında gelecek. Bursalılar bu trene binecek dediler. Bursalılar bu trene binebildi mi hayır.  Şimdi diyorlar ki güzergâhta bir takım sıkıntılar çıktı. Bu işle ilgili fizibilite çalışmaları yapılmadı mı? İnşaat çalışması sırasında bir takım sıkıntılar çıkabilir ama yeterli kaynak aktarılmadığından dolayı hızlı tren Bursa'ya verilen tarihte gelemedi. Şimdi de 2020'de hızlı tren şehre gelecek diyorlar. Ben bu tarihe inanmak istiyorum. Ödenek olmadığı için inşaatın durduğu ifade ediliyordu, neyse ki bakan böyle bir şeyin olmadığını, inşaatın sürdüğünü ve iki yıl sonra deneme seferlerine başlanacağını duyurdu. Şu bir gerçek ki, her şey hükümetin elinden... Yeterli kaynak ayırırsa, bu iş biter. Bursa trene kavuşur, şehrimize treni kim getirecekse alkışlayacağım, dua edeceğim, teşekkür edeceğim" dedi.

RAYLARIN HİKAYESİ

Milli mücadele döneminde işgal altında bulunan bölgelerdeki demir yolları emperyalist devletlerin kontrolünde olduğu için Yunan işgali altında bulunan Bursa'da, Bursa-Mudanya demir yolu ve rıhtımı da yabancıların denetimindeydi.

Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında hattın işletimiyle ilgili ilk düzenleme Temmuz 1923'te yapıldı. TBMM hükümeti adına Nafia Vekili ile Mösyö Lahrer arasında bir anlaşma imzalandı.

Burada tarifeler ve şirketin gelirleriyle ilgili düzenleme yapılmış ve çalışanların Türk olması hükmü konulmuştu.

1931 yılına kadar millileştirilemeyen hat, 1 Haziran 1931'de 1815 numaralı kanunla ve peşin para ile devletçe satın alındı. 10 Temmuz 1953'te ise çok yavaş çalıştığı ve artık kar etmediği gerekçesiyle Mudanya-Bursa demir yolu kapatıldı ve rayları söküldü.