Kış aylarının gelmesi ile birlikte en çok tüketilenler arasında yer alan kestane, tezgahları süslemeye başladı. Kış aylarının vazgeçilmezi olan kestanenin ağaçtan sofralara gelene kadar olan zorlu yolculuğu ise üreticiyi bir hayli zorluyor.
Haber Giriş Tarihi: 20.10.2017 10:48
Haber Güncellenme Tarihi: 20.10.2017 10:48
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Kış mevsiminin gelmesiyle beraber kestane üreticilerini de telaş sardı. Kış aylarında hemen hemen her kesimden insanın tükettiği kestanenin sofralara zorlu yolculuğunu ise İhlas Haber Ajansı (İHA) araştırdı. Bergama ilçesine bağlı Oruçlar Mahallesi'nde yaşayan ve geçimlerini kestane üretimi ile sağlayan mahalle sakinleri, kestaneyi pazarda tüketici ile buluşturmak içinse sabah çok erken saatlerde evlerinden çıkıyor.
Eşeklerle zorlu yolculuk
Sabahın erken saatlerinde eşeklerine binen üreticiler 3 kilometrelik yolculuğun ardından kestane ağaçlarının bulunduğu bölgeye ulaşıyor. Üreticiler, kestane ağaçlarının olduğu bölgenin dağların dik yamaçlarında bulunması ve yol olmaması nedeniyle eşekleri tercih ederken, kestanenin sofralara gelmesi pekte kolay olmuyor.
Ağaçlara çıkıp sırıklarla kestaneyi düşürüyorlar
Kestaneler, üreticiler tarafından sırıklar yardımıyla ağaçtan düşürülüyor. Kestanenin ağaçtan düşürülmesi ise pekte kolay değil. Ağaçtan düşme gibi yaşanabilecek herhangi bir kaza veya ölümlere karşı önlem alan üreticiler, kısa sürede düşen kestaneleri toplayarak çuvallara dolduruyor. Kestanenin dikenleri kimi zaman elleri yaralasa da, üreticiler eldivenler yardımıyla bu sorunun önüne geçiyor.
Oruçlar Mahallesi'nde yaşayan ve aynı zamanda kestane üreticisi olan mahalle muhtarı Salih Özlü, mahallesinin 520 nüfusa sahip olduğunu anlattı. Kestanenin toplanması hakkında bilgi veren Özlü, "Mahallemiz sakinleri geçimlerini kestane, badem ve ceviz ile sağlamaktadır. Bunun dışında mahalle sakinlerimizden bir bölümü Bergama Ovası'na yevmiyeci olarak gitmekte. Mahallemize 3 kilometre uzaklıkta Madra Dağı'nda kestane topluyoruz. Hayvanlarla gelip ağaçtan kestaneyi indiriyoruz" dedi.
Eşeklerle tekrar mahalleye taşınıyor
Özlü, tarladan sofraya gelen 'kebap' olarak bilinen kestanenin zorlu yolculuğunu ise şu sözlerle anlattı:
"Çuvallara koyup tekrar hayvanlara sarıp mahalleye götürüyoruz. Ağaçlarımız yüksek olduğundan zorla çıkıp sırıkla indiriyoruz kestaneyi. Dikenleri elimize battığı için de eldiven kullanıyoruz. Kestaneyi koyduğumuz çuvalları omzumuzda taşıyıp yamaçtan aşağıda düz bir alanda beklettiğimiz hayvanlara sarıyoruz. Kestane kebabı aşı kestanesinden yapılır. Bahçe kestanesi ise kaynatmalık olur. Topladığımız kestaneyi kobalakları (dikenli kabuklar) ile birlikte eğrelti otu dediğimiz bir ot ile bastırıp bir ya da bir buçuk ay beklettikten sonra kestane kobalakları yumuşuyor. Dolayısıyla hem kobalağın içerisinden kestaneyi çıkarması daha kolay oluyor hem kestaneyi besliyor. Böylelikle daha lezzetli oluyor."
Türkiye dünyada 2. sırada
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, dünyada kestane üretiminde Çin en büyük üretici durumunda ve 1,7 milyon ton üretimle ilk sırada yer alıyor. Türkiye, 60-70 bin ton kestane üretimi ile de dünyada ikinci sırada yer alıyor. Ülkemiz bu verilerle, dünya kestane üretiminin yaklaşık yüzde 3 ihtiyacını karşılıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kestane kebap, toplaması azap
Kış aylarının gelmesi ile birlikte en çok tüketilenler arasında yer alan kestane, tezgahları süslemeye başladı. Kış aylarının vazgeçilmezi olan kestanenin ağaçtan sofralara gelene kadar olan zorlu yolculuğu ise üreticiyi bir hayli zorluyor.
Kış mevsiminin gelmesiyle beraber kestane üreticilerini de telaş sardı. Kış aylarında hemen hemen her kesimden insanın tükettiği kestanenin sofralara zorlu yolculuğunu ise İhlas Haber Ajansı (İHA) araştırdı. Bergama ilçesine bağlı Oruçlar Mahallesi'nde yaşayan ve geçimlerini kestane üretimi ile sağlayan mahalle sakinleri, kestaneyi pazarda tüketici ile buluşturmak içinse sabah çok erken saatlerde evlerinden çıkıyor.
Eşeklerle zorlu yolculuk
Sabahın erken saatlerinde eşeklerine binen üreticiler 3 kilometrelik yolculuğun ardından kestane ağaçlarının bulunduğu bölgeye ulaşıyor. Üreticiler, kestane ağaçlarının olduğu bölgenin dağların dik yamaçlarında bulunması ve yol olmaması nedeniyle eşekleri tercih ederken, kestanenin sofralara gelmesi pekte kolay olmuyor.
Ağaçlara çıkıp sırıklarla kestaneyi düşürüyorlar
Kestaneler, üreticiler tarafından sırıklar yardımıyla ağaçtan düşürülüyor. Kestanenin ağaçtan düşürülmesi ise pekte kolay değil. Ağaçtan düşme gibi yaşanabilecek herhangi bir kaza veya ölümlere karşı önlem alan üreticiler, kısa sürede düşen kestaneleri toplayarak çuvallara dolduruyor. Kestanenin dikenleri kimi zaman elleri yaralasa da, üreticiler eldivenler yardımıyla bu sorunun önüne geçiyor.
Oruçlar Mahallesi'nde yaşayan ve aynı zamanda kestane üreticisi olan mahalle muhtarı Salih Özlü, mahallesinin 520 nüfusa sahip olduğunu anlattı. Kestanenin toplanması hakkında bilgi veren Özlü, "Mahallemiz sakinleri geçimlerini kestane, badem ve ceviz ile sağlamaktadır. Bunun dışında mahalle sakinlerimizden bir bölümü Bergama Ovası'na yevmiyeci olarak gitmekte. Mahallemize 3 kilometre uzaklıkta Madra Dağı'nda kestane topluyoruz. Hayvanlarla gelip ağaçtan kestaneyi indiriyoruz" dedi.
Eşeklerle tekrar mahalleye taşınıyor
Özlü, tarladan sofraya gelen 'kebap' olarak bilinen kestanenin zorlu yolculuğunu ise şu sözlerle anlattı:
"Çuvallara koyup tekrar hayvanlara sarıp mahalleye götürüyoruz. Ağaçlarımız yüksek olduğundan zorla çıkıp sırıkla indiriyoruz kestaneyi. Dikenleri elimize battığı için de eldiven kullanıyoruz. Kestaneyi koyduğumuz çuvalları omzumuzda taşıyıp yamaçtan aşağıda düz bir alanda beklettiğimiz hayvanlara sarıyoruz. Kestane kebabı aşı kestanesinden yapılır. Bahçe kestanesi ise kaynatmalık olur. Topladığımız kestaneyi kobalakları (dikenli kabuklar) ile birlikte eğrelti otu dediğimiz bir ot ile bastırıp bir ya da bir buçuk ay beklettikten sonra kestane kobalakları yumuşuyor. Dolayısıyla hem kobalağın içerisinden kestaneyi çıkarması daha kolay oluyor hem kestaneyi besliyor. Böylelikle daha lezzetli oluyor."
Türkiye dünyada 2. sırada
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, dünyada kestane üretiminde Çin en büyük üretici durumunda ve 1,7 milyon ton üretimle ilk sırada yer alıyor. Türkiye, 60-70 bin ton kestane üretimi ile de dünyada ikinci sırada yer alıyor. Ülkemiz bu verilerle, dünya kestane üretiminin yaklaşık yüzde 3 ihtiyacını karşılıyor.
En Çok Okunan Haberler
Bursa'ya sarı uyarı!
Deprem uzmanından İstanbul için rahatlatan tahmin!
Tarihte bugün bakın neler oldu? | 19 Nisan 2024 Cuma
Deprem mi oldu? Son Dakika deprem bilgileri! AFAD ve Kandilli Rasathanesi listesi...
19 Nisan 2024 Cuma günü maç programı: Bugün hangi maçlar var?
Bursa'da sular neden yok? 19 Nisan 2024 Cuma Bursa su kesinti listesi!
12 yaşındaki ressamın duygu dolu resim sergisi!
İnegöl'deki fabrika yangınında son durum ne?
Bursalılar dikkat: Sıcak havaya aldanmayın! - 19 Nisan 2024 Cuma
İliç'te maden kazası: Bir işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı!
Korkunç cinayet: Eşini ve kayınpederini öldürdü!
İran-İsrail gerilimi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklama!