Hava Durumu

Hayvan başına her gün 3 euro destek

Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'ya ve Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'a seslendi.

Haber Giriş Tarihi: 20.10.2017 09:36
Haber Güncellenme Tarihi: 20.10.2017 09:36
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Hayvan başına her gün 3 euro destek

HAYVANCILIK VE TURİZM POLİTİKALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

AK Parti Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul, tarıma elverişli toprakların ve Eko turizmi için uygun coğrafyaların tanıtımının daha iyi yapılması için Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş'a ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba'ya çağrıda bulundu, "Yaylalarımız, göllerimiz, bakir ormanlarımızı Türk insanı tanımıyor. Yaylalarımız bomboş duruyor, tarlalar terk ediliyor" dedi.

Bilal KAYAALTI / EFLANİ

Cumhuriyet kenti Karabük'ün başta tarım alanları olmak üzere doğal güzelliği ile göz kamaştıran ilçesi Eflani, keşfedilmeyi bekliyor. Bursa Karabüklüler Derneği'nin düzenlediği gezi dolayısıyla Karabük ve ilçelerinde incelemeler yapan Bursalı gazetecileri ve Karabüklüler Dernek yönetimini Eflani'de ağırlayan Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul,  ilçenin hızla insansızlaştığını, tarım alanlarının terk edildiğini, köylerin boşaldığını söyledi. Tarım politikalarında bazı yanlış adımlar atıldığını söyleyen Ertuğrul, turizmin çekim merkezi olması gereken Eflani'nin güzelliklerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın dikkatini bir türlü çekmediğini belirtti. Hayvancılıktan tarıma, oradan da turizme kadar birçok önemli konuya açıklık getiren AK Partili Başkan Ertuğrul, Türkiye'nin bu verimli toprakları için iki bakanlığın koordineli bir şekilde daha ciddi adımlar atması gerektiğine işaret etti.

HAYVAN BAŞINA HER GÜN 3 EURO DESTEK

Bursa Hayat'a özel açıklamalar yapan Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul, şuanda tarım alanında yanlış adımlar atıldığını, girişimcilik yapmak isteyenlere teşvikler krediler verilmesine rağmen bir türlü istenilen sonucun alınamamasını eleştiren Ertuğrul şöyle konuştu: "Hayvancılık işine girenler arazileri yeterli olmadığı için perişan oluyor, maddi kayba uğruyorlar. Size bir örnek vereyim, geçen yıl Almanya'ya gitmiştik. Burada bazı köyleri ziyaret ettik. Bizim gibi olan az sayıda köy evleri gördüm. Köylülerin tamamı hayvancılık yapıyordu. Heyetle gitmiştik. Köylülere sorduk, hayvan başına 3 Euro her gün teşvik aldıklarını söylediler. Devlet, köylü şehre dönmesin, tarım yapsın diye çaba sarf ediyormuş ve başarılı sonuçlar alınıyormuş.  Eğer, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba, böyle bir proje ortaya koyar, hayvancılığa cazip hale getiren ve kente göçü önleyecek caydırıcı algılar oluşturulursa inanın köylünün yüzü gülecek, şehirlerden köylere tersine göç başlayacak" diye konuştu.

İZLANDA VE NORVEÇ'TEN FARKSIZ

Karabük ve ilçelerinin saklı ve tanıtıma muhtaç güzellikleri olduğunu dile getiren AK Partili Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul, ilçenin her metre karesinin turizm için çok önemli doğa güzelliklerine sahip olduğunu söyledi. Ertuğrul sözlerini şöyle sürdürdü: "Etrafı ormanlarla çevrili Bostancı, Yarış ve Ortakçı göletlerimiz var. Buraların doğallığı görenleri hayrete düşürüyor. Gelen misafirlerimiz buraları gördüğünde, "İzlanda, Norveç, İsveç'e mi geldik" diyorlar. Ayrıca Türkiye'nin büyük yaylalarından birisi olan Kalkanlı bölgesinde yer alan 8,5 kilometre uzunluğunda Ulu yaylamız var. Keşfedilmemiş ormanla arkadaş 650 metre boyunda gizemli Ulu mağaramız var. Burası eko turizmine çok uygun bir yer ama bomboş" şeklinde ifadeler kullandı.

YAYLA VAR, GÖL VAR, TURİST YOK

Başkan İbrahim Ertuğrul sözlerine şöyle devam etti: "Her yanı ormanlarla çevrili, farklı endemik bitkilerin bulunduğu olağanüstü güzelliklere sahip bir doğa harikası. Turizmi çeşitlendirmek zorundayız. Yurt dışındaki turlarda insanlar aynı yerde iki gün barındırılıyor. Gelenleri doğayla baş başa bırakıyorlar, tanıtıyorlar.  Safranbolu'ya turist geliyor, kuru kalabalık yapıyor. Para harcamamakla birlikte aynı yerde dönüp dolaşıyor. Yerli ve yabancı turistleri buralara getirmek gerekiyor, ormanı, balıkları, gölleri tanımaları gerekiyor. Ormanda yaşamın nasıl olduğunu, hayvanların nasıl otladığını, yayla evlerinde ne yapıldığını, insanların yaşamını nasıl sürdürdüğünü görmeleri gerekiyor. Hareketi, aksiyonu tattıklarında farklı haz alacaklar. Hava değişikliğini farkına varacaklar. Bizim yaylarımızda tek bir tane sosyal tesis yok, oysa doğayla barışık sosyal alanlar yapılsa, oteller yapılsa, inanın hem buraların ekonomisinde canlılık olacak, hem de Eflanili memleketine geri dönecek" dedi.

ORMAN, GEYİK, TAVŞAN VE DOĞA

Eflani'de tabiatın tüm güzellikleri insanların başını döndürecek kadar güzel. Her türlü gizemi bağrında taşıyan turizmin çekim merkezi olmak için adeta ben buradayım diyen Eflani'nin gölleri, ormanları, yaylaları, verimli toprakları, insanlara farklı enstantaneler sunuyor. 10 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu belirtilen adını Ulu yaylasından alan Ulu mağara, 650 metre boyu ve yaklaşık 15 metre genişliği ile dikkat çekiyor. Yaylada bulunan derelerden akan suların mağaraya misafir olup diğer ucundan 250 metrelik uçurumdan kayaları yalayarak dökülmesi, ormanın içinde bulunan gizemli taş oraya farklı bir ilginçlik katıyor. Eflani'ye 28 kilometre uzaklığında olan Ulu yayla ise farklı tonda ve cinste ağaçların bağrından fışkırmış bir güzellik. Yaylanın komşusu ormanlarda, karaca, geyik, kurt, ayı, tilki, tavşan ve domuz gibi hayvanlar ikamet ediyor.

YÖRÜK TÜRKMEN KÖYÜ

Turizm Bakanlığı tarafından koruma altında olan Türkiye'deki iki köyden birisi olan Yörük Türkmen Köyü, tarihin fotoğrafı olarak biliniyor. En eskisi 450, en yenisi ise 90 yaşında tarihi ahşap konakları, meşhur yerel yemekleriyle yerli turistlerin akınına uğrayan köy, 700 yıllık bir geçmişe sahip. Anadolu'nun 11. yüzyılda Türkleşmesi ile Batı Karadeniz'e gelen Türkmen boyları tarafından kurulan Yörük Köyü'nde Türkmenler konar- göçer hayattan yerleşik düzene geçmişler. Daracık sokakları, Arnavut kaldırımları, cumbalı evleri ile kendisine hayran bırakan Yörük köyü,  fotoğraf tutkunlarının vazgeçemediği yerlerin başında geliyor. 19.yy ikinci yarısında özellikle ll. Abdülhamit döneminde, Yıldız Sarayının muhafız biriminde Karakeçili aşireti bireylerinin yer aldığı, hatta sarayın dış binaları ve bahçeleri Arnavut ve Boşnak kökenli muhafızların korumasına bırakılmışken, hünkârın yattığı binanın gece ve iç güvenliğinin Karakeçili aşiretinden gelme elemanlara emanet edildiği biliniyor.

SAFRANBOLU

Karabük'ün dünyaya nam salmış ilçesi Safranbolu, her mevsimin farklı bir şekilde yaşandığı kadim ilçe. 1994 yılında UNESCO dünya mirası listesine giren Safranbolu, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerine ev sahipliği yapıyor. Etrafa yayılmış yaklaşık 2000 adet konağı, doğası, bozulmamış dokusu ile Türkiye'nin en özel turistik değerlerinden biri. İlçe, ekim ayının sonlarına yaklaşmamıza rağmen adeta Anadolu'nun tüm şehirlerinden gelen misafirlerle dolup taşıyor. Safranbolu'nun bunca güzelliğini fotoğraflamak isteyen turistler, maalesef sokaklarını sağlı sollu işgal etmiş olan otomobiller yüzünden deklanşöre basamıyor, güzellikleri ölümsüzleştiremiyor. Belediyeye kayyum olarak atanan Kaymakam'ın göreve başlamasıyla birlikte tarihi şehir otomobil mezarlığına dönmesi, yerli ve yabancı turistlerin ve buradaki esnafın tepkisini çekiyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.