"Gemlik'i hayalet şehre çevirdiniz"

Aydın, yaptığı konuşmada Bursa'da kentsel dönüşümdeki hatalara, Gemlik'in KHK'yla taşınacak denilerek hayalet şehre dönüştürülmesine, Uludağ'da yapılan yanlışlara, Orhaneli Termik Santrali bacasından çıkan siyah dumana değindi. Aydın, bu sorunları defalarca dile getirmesine rağmen iktidarın çözüm yolları konusunda herhangi bir adım atmadığının da altını çizdi.

"BİR KHK'YLA 100 BİN NÜFUSLU GEMLİK'İ HAYALET ŞEHRE ÇEVİRDİNİZ"

Doğanbey kentsel dönüşümüyle artık sadece Bursa'da, Türkiye'de değil dünyada kentsel dönüşümün nasıl olmaması gerektiği konusunda örnek olarak gösterilen bir kentsel dönüşüm modeli olduğuna vurgu yapan Aydın, "İktidar da Cumhurbaşkanı da bu konunun ne kadar yanlış olduğunun altını çizdiler. Gemlik'te 24 Aralıkta açıklanan KHK. 'Bir KHK'yle Gemlik'i taşıyacağız' dediler. Bakın, şu anda Gemlik'te hayat durmuş durumda, kredi verilmiyor, insanlar ticaret yapamıyor; hayat durdu, evini satacak, satamıyor, alıcı yok, tadilat yapacak, yapamıyor. Tam bir kaos ve tam bir belirsizlik hâkim. Bir KHK'yle koskoca, 100 bin nüfuslu Gemlik'i şu anda hayalet şehre çevirdiniz. Umarım bu yanlıştan da hızla dönülür ve Gemlik eski potansiyeline kavuşur.

"ULUDAĞ SAHİPSİZ"

Uludağ'ın sorunlarını yerinde incelediğini belirten Aydın şunları söyledi:

"Türkiye'nin ilk teleferiği Bursa'da. Bakın, şu anda Teleferik Mahallesi'nden yukarı çıkmak için 38 lira ödüyorsunuz ama yabancıysanız 57 lira; kuyruk deseniz had safhada. Hadi, bunları anladık, daha sonra diyorsunuz ki: "Neden, Bursa'ya turist gelmiyor? Hemen yanı başımızdaki Eskişehir'e turist akıyor, buraya gelmiyor. Turistleri yolunacak kaz olarak görürseniz gelmezler. Hadi, onu da geçtik; 'İnanç özgürlüğü' diyorsunuz, teleferiğin orada, eğer insanlar mescide girmek isterse turnike koymuşsunuz, 1 lira para alıyorsunuz. Ya, ibadetin parası mı olur? Bırakın, insanlar gitsin, orada ibadetini bedava yapsın. Bu yanlıştan da bir an önce dönmelisiniz diyorum. Uludağ merkezinde küçük dükkânların orada 150 metre kuyruk. Bu nedir diye sordum tuvalet kuyruğuymuş.  Uludağ'a girerken kapıda 12 lira para alıyorsunuz, otopark için tekrar para alıyorsunuz; insanlar geliyor ama maalesef bir tuvalet ihtiyacını karşılayacak herhangi bir yer yok.

Orada zirve yaptınız, insanları topladınız, bakanlıklar geldi, temsilciler geldi ama Uludağ sahipsiz. Oradan duyduğumuza göre de herhâlde Uludağ da gene bir Katar'a, bir Dubai'ye, bir yerlere de pazarlanacak diye duyuyoruz. Umarız bu şekilde olmaz çünkü olursa o güzelim tatil cenneti, Davos olmak yerine mahvolur, bunun da altını çizmek istiyorum."

"ORHANELİ'DE MİLLET ZEHİR SOLUYOR, KANSER VAKALARI 7-8 KAT ARTTI"

Bursa'nın dağ bölgesinde yaşamın artık neredeyse durma noktasında olduğunu kaydeden Aydın, işsizliğin olduğunu ayrıca insanların çocuklarını okul çağına geldiğinde okutacağı herhangi bir okul olmadığını ve mecburen göç ettiklerini dile getirdi.

Daha önce de verdiği kanun teklifiyle bölgenin en az 3 konuda teşvikte öncelikle bölge olarak oluşturulması gerektiğini söyleyen Aydın, konuşmasına şöyle devam etti:

"Osmanlı'nın ilk fethettiği, oralara imparatorluk kurmadan önce gelen insanların yaşadığı yerlerin tekrar eski canlılığına kavuşturulması gerekiyor. Aksi takdirde orada yaşam duracak. Dolayısıyla Uludağ'da yaşam bitecek, yörede bitecek.

Ecevit Hükûmeti zamanında, 1970'li yıllarda temeli atılıp hizmete geçen termik santrali üç sene önce özelleştirdiniz. Bir yandaş firmaya verdiniz ve o yandaş firma şu anda filtreleri çalıştırmıyor. Millet zehir soluyor. Yetişen sebze meyvelerden dolayı kanser vakaları 7-8 kat artmış durumda. Bunu da bir soru önergesiyle Bakanlığa verdik ama maalesef herhangi bir yanıt alamadık. Bu doğayı, bu toprağı, Bursa'nın suyunun geldiği, Bursa'nın can damarı, oksijen yatağı olan toprakları eğer bu şekilde zehirlemeye devam ederseniz hep birlikte bunun sonuçlarını çoluğumuzun çocuğumuzun kanser vakalarına yakalanmasıyla öderiz."