Hava Durumu

Eklem ağrıları ve fıtıktan korkmayın!

Yaş fark etmeksizin yaşanan eklem ağrılarının nedenlerini anlatan Uzman Fizyoterapist Alican Mercan, eklem ağrılarının nedeninin yaşa bağlanılmaması gerekildiğini ifade etti.

Haber Giriş Tarihi: 25.06.2017 03:09
Haber Güncellenme Tarihi: 25.06.2017 03:09
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Eklem ağrıları ve fıtıktan korkmayın!

Kilo sorunları, çeşitli spor aktiviteleri, kazalar veya çeşitli hastalıkların eklem ağrısına yol açması mümkün olduğunu söyleyen Alican Mercan, Bursa Hayat Gazetesine özel açıklamasında eklem ağrılarına dair tüm merak edilenleri anlattı. Uzman Fizyoterapist Mercan, 'İlk şart, eklem ağrısının neden kaynaklandığının teşhis edilmesidir' dedi. 


PSİKOLOJİK BİLE OLABİLİR 


Eklem ağrılarının nedenlerinin çok boyutlu olabileceğini söyleyen Mercan, ağrıların sebebinin psikolojik bile olacağına dikkat çekti. Mercan, "Eklem ağrılarını genellikle yaşı geçkin olanlara yakıştırsak da, bu ağrılar mutlaka yaşlılıkta görülür diye bir genelleme yapamayız. Kilo sorunları, çeşitli spor aktiviteleri, kazalar veya çeşitli hastalıkların eklem ağrısına yol açması mümkündür. Hatta psikolojik nedenlerden kaynaklanan eklem ağrılarına bile rastlanır. Pek çok farklı nedenden dolayı ortaya çıkabilen eklem ağrıları böylelikle oldukça yaygın rastlanan şikayetler arasında yerini almış olur. Hareket etmemiz için eklemlerimiz de en az kas ve kemiklerimiz kadar etkilidir. Otururken ya da ayakta dururken vücut destek almak ve işlevini yapabilmek için eklemleri kullanır. Eklem ağrısı vücudun hareketlerini kısıtlayacağından günlük hayatta normal işlerimizden ya da sevdiğimiz bir aktiviteden bizi alıkoyarak sıkıntı yaratır. Gerekli tedavinin yapılabilmesi için ilk şart, eklem ağrısının neden kaynaklandığının teşhis edilmesidir" şeklinde tanımladı. 


DİSKLERİN YERİNDEN OYNAMASI 


Eklem ağrılarında birçok insanın dertli olduğu fıtık hastalığının tanımlamasını yapan Mercan,  "Omurgamız çok sayıda kemikten oluşur. Omurganın esnek olmasını sağlayan ise bu kemikler arasında bulunan disklerdir. Daire şeklindeki bu diskler omurlar arasında yastıklama işlevi görür. Disklerin güçlü, fibröz bir dış kısmı ve jöle benzeri "nucleuspulposus" adında orta kısmı vardır. Bel fıtığı, yastıklama görevi gören ve omurgaya esnekliği veren bu disklerin yerinden oynaması sonucu oluşur. Yerinden oynayan disk, omurilik içinden geçen ve vücudun pek çok noktasına beyinden gelen mesajları ileten sinirlere baskı yapar. Bu olaya (baskıya) fıtık denir. Bu baskı sonucunda ise şiddetli ağrılar görülebilir" şeklinde konuştu. 

YANLIŞ KULLANIM


Uzman Fizyoterapist bel ve boyun fıtığının sebepleri olarak,  "Bel ve boyun fıtığı, birbirine temel olarak benzer durumlardır. Çoğunlukla ağrılı, hareket kısıtlılığına sebep olabilen; boyundan kollara veya belden bacaklara yayılan ağrı, uyuşukluk, kasılma, çekilme gibi şikâyetler yapabilen, genellikle kötü (yanlış) kullanım sonucu ortaya çıkan hastalıklardır" dedi. 


ANİ HAREKETLER 


Fıtığın meydana gelme sebepleri çok çeşitli olabileceğini ifade eden Mercan,  ani hareketler sonucu bel ve boyun fıtığının kolaylıkla çıkabileceğini söyledi. Mercan, " Temelde, fıtığın oluşumunda uzun vadeli kötü veya uygun olmayan bir kullanımdan, ya da ani ve zorlayıcı bir kullanımdan söz edebiliriz. Boyun ve belin taşıma kapasiteleri yıllar içinde azalmış olabilir. Bu kolaylaştırıcı faktörlere, ani ve hazırlıksız bir hareket eklendiğinde, bel ve boyun fıtığı kolaylıkla karşımıza çıkabilir. Düşmeler, trafik kazaları, iş kazaları, kilo artışı gibi durumlar da, bel ve boyun fıtığına sebep olabilir. Bel ve boyun fıtığının şikâyetleri çok değişkenlik gösterebilir. Ağrı, hareket kısıtlılığı, uyuşma-karıncalanma, en sık şikâyetlerdir. Bazen sinir ağrısı tarzında çok şiddetli ağrılar görülebilir. Bu ağrılar, bel ve bacak hareketleri ile artabilir. Daha ilerlemiş durumlarda ilgili bölgede (kol veya bacağın belli kaslarında) kuvvet kaybı ortaya çıkabilir. Daha seyrek olarak, belde ağrı olmadan, doğrudan bacak ağrısı ile başlayabilir. Bacak ağrısına kuvvet kaybı eklenebilir" dedi. 


TEDAVİ YÖNTEMLERİ 


Bel ve Boyun Fıtığının nasıl tedavi edileceğini anlatan Mercan, Başlangıç Safhasında yapılacaklarını sıraladı ve önerilerde bulundu. Mercan,  "Başlangıç Safhasında bel ve boyun fıtığın tedavisi fıtıklaşmanın, yani disk dediğimiz elastiki maddenin bacağa ve kollara giden sinirlere yaptığı basının derecesine bağlıdır. Eğer sadece bel ve boyun ağrısı mevcut, herhangi bir uyuşukluk, güç kaybı, hareket kısıtlılığı yoksa bel ve boyun fıtığı başlangıç safhasında demektir. Bu halde hastaya kas gevşetici ilaçların verilmesi, yatak istirahatı ve belini zorlayacak hareketlerden kaçınması önerilir" dedi


HASTAYA YAPILACAK ÖNERİLER ŞUNLARDIR:


*Hasta kesinlikle bir iki kiloyu aşan ağırlıkları kaldırmamalıdır.
*Öne ve yanlara doğru eğilme, belin bükülmesi yasaklanır. Eğer yerden bir şey alınacaksa hastanın çömelerek alması söylenir.
*Hastaların otururken belinin arkasına bel boşluğunu yok edecek şekilde bir yastık koymaları ve yirmi dakikadan fazla oturmamaları önerilir. Eğer hastanın mesleği gereği uzun süre oturması gerekiyorsa her yirmi dakikada bir yürümesi önerilir.


*Hastanın yukarıya doğru uzanması yasaklanır. Yukarıdan bir şey alacaksa bir sandalye veya merdivenin üstüne çıkıp alması söylenir.
*Hastaya belini daima sıcak tutması, açık pencere veya havalandırma önünde durmaması hatırlatılır.


*Bel ve bacak ağrısı olan hastalar mutlaka stresten kaçınmalıdır. Stres ağrıyı arttırmak yanında bel fıtığının ilerlemesine de yol açabilir.
*Hastanın evde kaldığı süre içinde yatak istirahatı yapması önerilir. Çok sert zeminlerin sanıldığının aksine zararları daha fazladır. Kaliteli bir yaylı yatakta ve hastanın kendince en rahat edebildiği pozisyonda yatması daha uygundur.


FİZİK TEDAVİ UYGULANABİLİR


Fıtığın ilerlersi sonucunda uygulanacak tedavi yöntemlerini de anlatan Mercan, "Eğer yukarıdaki önerilere, istirahata ve kas gevşetici ilaçlara rağmen hastanın şikayetleri devam ediyorsa fizik tedavi uygulanabilir. Fizik tedavi mutlaka bir uzmanın denetiminde olmalıdır. Fizik tedavi sırasında ilk bir kaç gün ağrılarda artma olabilir, ama hasta fizik tedavi uzmanının önerdiği sürece tedaviye devam etmelidir Eğer yapılan tüm tedavilere rağmen hastanın ağrıları geçmemiş ise en son çare cerrahi işlem düşünülmelidir" dedi. 


DOĞRU TANI ÖNEMLİ 


Fizik Tedavinin fıtıkta etkilerini anlatan Mercan, doğru yapılan fizik tedavinin başarı oranının yüksek olduğuna dikkat çekti. Mercan, "Doğru planlanmış bir fizik tedavi ile başarı oldukça yüksektir (ortalama % 90-93). Tedavi başarısında hastanın yaşı, fıtığın yeri ve şekli, hastanın mesleği, tedavi ve tavsiyelere uyumu, bel ile ilgili başkaca problemlerin olup olmaması ve fizik tedavinin doğru uygulanması da etkilidir. Doğru bir tedavi için doğru tanı gereklidir. Hareket sistemi hastalıklarında doğru tanı; bir hastalık isminden çok, hastanın şikâyetlerini çok yönlü olarak ele alan ve şikâyetlere sebep olan - varsa - birden çok problemi ortaya koyan, bir tanı grubudur. Bu, uzman hekim açısından gözden kaçırılmaması gereken önemli bir konudur" dedi.

 Fizik tedavinin yeterli olmadığı noktalarda uygulanan fıtık ameliyatlarının başarılı olduğunu söyleyen Mercan, hastaları da uyararak ameliyat sonrası hareketlerine dikkat etmeleri gerektiğini ifade etti. Mercan, "Eğer kişilerde uygulanan fizik tedavi yöntemleri şikayetleri azaltmıyorsa ve kişilerdeki şikayetler ( uyuşma, karıncalanma, güç kaybı ) devam ediyorsa cerrahi müdahale o zaman önerilir. Ama çok şükür fizik tedavi ile % 98 oranında hastalarımızda iyileşme görüyoruz. Ameliyat olmakta bir tedavi seklidir. Eğer kişiler ameliyat olduktan sonra ergonomiye dikkat etmezlerse, is ortamında veya evde vücutlarını hor kullanırlarsa bel ve boyun sağlıklarına dikkat etmezlerse tabii ki de kesin çözüm değildir! Öncelikle doğru ellerde fizik tedaviyi denemeliyiz ameliyatı en son çare olarak görmeliyiz" 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.