Bursa'da 2004 yılında başlayan ve 15 yılda arkeolojik kazı çalışmaları tamamlanan Aktopraklık Höyüğü, 8 bin 500 yıllık bir tarihi aydınlatıyor.
Haber Giriş Tarihi: 15.09.2019 07:00
Haber Güncellenme Tarihi: 15.09.2019 07:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Ali KAMUR
Nilüfer ilçesine bağlı Akçalar Mahallesi'nde bulunan Aktopraklık Höyüğü ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Arkeolog Azim Taylan, elde edilen veriler ışığında, Neolitik, Kalkolitik ve Osmanlı dönemlerine ait 3 farklı canlandırma köyü ile açık hava müzesine dönüştürüldüğünü aktardı. Köylerden biri 8 bin 500, diğeri 7 bin 500 yıl öncesinin verileri ışığında uyarlanmış evlerden oluşurken, 200 yıllık ahşap evlerden kurulan Osmanlı köyü de yoğun ziyaretçi akınına uğruyor.
Höyük nasıl bulundu ve kaç yıldır çalışma yapılıyor?
Sanayi bölgesi ilan edildikten sonra Bizans dönemi yapı kalıntılarına rastlanıyor. Bununla alakalı Bursa Arkeoloji Müzesi'nden araştırma yapılması istenildi. Araştırmalar neticesinde farklı alanlarda sondaj çalışmaları yapıldı ve tarih öncesi malzemelere rastlandı. O dönemde İstanbul Üniversitesinden bir ekip istedik. Gelen ekip sondaj çalışmalarına baktı ve geniş alana yayılan o dönemin çanak çömlek parçaları, işlenmiş taş parçalarına rastladılar. Burada bir arkeolojik yerleşkenin olduğu kanısına varıldı. 2004 yılında başlayan arkeolojik çalışmalar 15 yıldır hiç durmadan devam ediyor.
Kazılarla birlikte neler keşfedildi? Ne tür işlemler uygulandı?
Yapılan kazılar önce kurtarma kazısı olarak başladı. Daha sonra kazdıkça alanın daha da büyüdüğü, 3 noktada yerleşkenin olduğu ve yaklaşık bin yıllık kesintisiz yerleşim olduğu fark edildi. Burası da kurtarma kazısından çıkarılarak Bakanlar Kurulu kararıyla üniversitelerin Arkeolojik Kazı çalışmaları haline getirildi. 15 sezondur kazılar devam ediyor. Bu yılın kazı çalışmaları tamamlandı. 2009 yılında açık hava müzesine dönüştürülmeye başlandı. Bu anlamda kazıda çıkan verilerle 8 bin 500 yıl önceki yerleşimin canlandırmaları yapıldı. Yuvarlak planlı dal örgü mimariyle dörtgen planlı mimarinin olduğu 3 boyutlu canlandırmalar yapıldı. Bu yapı içleri o dönemin yaşam tarzlarıyla donatıldı.
Yaşam belirtilerinde dikkat çeken şeyler neler?
Burada o dönemde tarım ve hayvancılıkla geçinen fakat avcılık ve toplayıcılıktan da vazgeçmeyen yerel bir topluluk olduğunun kanısına vardık. Elde edilen doneler bize bunu kanıtladı. Daha sonra buraya farklı bir topluluğun gelerek beraber yaşadıklarını izledik. Mimari ve beslenme alışkanlıkları değişiklik gösteriyor. Yuvarlak planlı mimariden dörtgen planlı mimariye geçiliyor. Tarım ve hayvancılıkta çeşitlilik olduğunu gözlemlemeye başlandı. Buğday, arpa, mercimek gibi bakliyatları ekerek ürünleri kendi tarım stillerine alıyorlar.
Son olarak, burayı farklı diğer kazılardan farklı yapan özellik nedir?
Yuvarlak planlı evlerin olduğu dönemde ölen kişileri evlerin tabanlarına gömüyorlar. 600 yıl sonra artık yerleşim dışı gömme geleneği görülüyor. Atalarının yaşadığı yeri mezarlık alanı olarak ayırıp ölenleri o yerlere gömüyorlar. Her iki dönemde de ölülerin yanlarına eşya koydukları görülüyor. Cenin pozisyonunda da gömmeleri öldükten sonra da yaşayacağına inandığına işaret ediyor. Araştırıldığı kadarıyla Bursa'nın en eski tarih öncesi köyü diyebiliriz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa'nın en eski yerleşkesi
Bursa'da 2004 yılında başlayan ve 15 yılda arkeolojik kazı çalışmaları tamamlanan Aktopraklık Höyüğü, 8 bin 500 yıllık bir tarihi aydınlatıyor.
Ali KAMUR
Nilüfer ilçesine bağlı Akçalar Mahallesi'nde bulunan Aktopraklık Höyüğü ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Arkeolog Azim Taylan, elde edilen veriler ışığında, Neolitik, Kalkolitik ve Osmanlı dönemlerine ait 3 farklı canlandırma köyü ile açık hava müzesine dönüştürüldüğünü aktardı. Köylerden biri 8 bin 500, diğeri 7 bin 500 yıl öncesinin verileri ışığında uyarlanmış evlerden oluşurken, 200 yıllık ahşap evlerden kurulan Osmanlı köyü de yoğun ziyaretçi akınına uğruyor.
Höyük nasıl bulundu ve kaç yıldır çalışma yapılıyor?
Sanayi bölgesi ilan edildikten sonra Bizans dönemi yapı kalıntılarına rastlanıyor. Bununla alakalı Bursa Arkeoloji Müzesi'nden araştırma yapılması istenildi. Araştırmalar neticesinde farklı alanlarda sondaj çalışmaları yapıldı ve tarih öncesi malzemelere rastlandı. O dönemde İstanbul Üniversitesinden bir ekip istedik. Gelen ekip sondaj çalışmalarına baktı ve geniş alana yayılan o dönemin çanak çömlek parçaları, işlenmiş taş parçalarına rastladılar. Burada bir arkeolojik yerleşkenin olduğu kanısına varıldı. 2004 yılında başlayan arkeolojik çalışmalar 15 yıldır hiç durmadan devam ediyor.
Kazılarla birlikte neler keşfedildi? Ne tür işlemler uygulandı?
Yapılan kazılar önce kurtarma kazısı olarak başladı. Daha sonra kazdıkça alanın daha da büyüdüğü, 3 noktada yerleşkenin olduğu ve yaklaşık bin yıllık kesintisiz yerleşim olduğu fark edildi. Burası da kurtarma kazısından çıkarılarak Bakanlar Kurulu kararıyla üniversitelerin Arkeolojik Kazı çalışmaları haline getirildi. 15 sezondur kazılar devam ediyor. Bu yılın kazı çalışmaları tamamlandı. 2009 yılında açık hava müzesine dönüştürülmeye başlandı. Bu anlamda kazıda çıkan verilerle 8 bin 500 yıl önceki yerleşimin canlandırmaları yapıldı. Yuvarlak planlı dal örgü mimariyle dörtgen planlı mimarinin olduğu 3 boyutlu canlandırmalar yapıldı. Bu yapı içleri o dönemin yaşam tarzlarıyla donatıldı.
Yaşam belirtilerinde dikkat çeken şeyler neler?
Burada o dönemde tarım ve hayvancılıkla geçinen fakat avcılık ve toplayıcılıktan da vazgeçmeyen yerel bir topluluk olduğunun kanısına vardık. Elde edilen doneler bize bunu kanıtladı. Daha sonra buraya farklı bir topluluğun gelerek beraber yaşadıklarını izledik. Mimari ve beslenme alışkanlıkları değişiklik gösteriyor. Yuvarlak planlı mimariden dörtgen planlı mimariye geçiliyor. Tarım ve hayvancılıkta çeşitlilik olduğunu gözlemlemeye başlandı. Buğday, arpa, mercimek gibi bakliyatları ekerek ürünleri kendi tarım stillerine alıyorlar.
Son olarak, burayı farklı diğer kazılardan farklı yapan özellik nedir?
Yuvarlak planlı evlerin olduğu dönemde ölen kişileri evlerin tabanlarına gömüyorlar. 600 yıl sonra artık yerleşim dışı gömme geleneği görülüyor. Atalarının yaşadığı yeri mezarlık alanı olarak ayırıp ölenleri o yerlere gömüyorlar. Her iki dönemde de ölülerin yanlarına eşya koydukları görülüyor. Cenin pozisyonunda da gömmeleri öldükten sonra da yaşayacağına inandığına işaret ediyor. Araştırıldığı kadarıyla Bursa'nın en eski tarih öncesi köyü diyebiliriz.
En Çok Okunan Haberler
Deprem uzmanından İstanbul için rahatlatan tahmin!
Bursa'ya sarı uyarı!
Araçta kanlar içinde bulundu!
12 yaşındaki ressamın duygu dolu resim sergisi!
MEB'de görevde yükselme atama sonuçları açıklandı
İran-İsrail gerilimi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan açıklama!
Bursa'da lokantada yangın!
Sahte jandarma gerçek polise yakalandı!
Tokat depremi sonrası Sivas'ta gökyüzü sarardı ve mammatus bulutları oluştu!
NATO'dan Ukrayna’ya destek!
Bursa'da istinat duvarı çöktü: 2 apartmanda hasar oluştu, 36 kişi tahliye edildi!
Bursalılar dikkat: Bu yollar trafiğe kapatılacak!