Bursa'da zemin sıvılaşıyor!

Furkan KAHRAMAN

Mustafakemalpaşa'da dün gece meydana gelen 4,1'lik deprem ve artçıları endişeye neden olurken, konuyla alakalı Bursa Hayat Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Engin Er, yaşanan depremin uyarı niteliğinde olduğunu söyledi. Yaşanan depremin Mustafakemalpaşa ile Dursunbey arasında bir noktada gerçekleştiğini kaydeden Engin Er, "Bu, Bursa'da beklediğimiz türden bir deprem. Haritada bilinen net bir şekilde isimlendirebileceğimiz bir fay hattı üzerinde değil. Bu büyüklükte depremlerin olması enerjinin boşaldığı anlamına gelmiyor. Bu depremlerin olması gerilimin bir başka noktaya taşınması anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.

FAY, ŞEHRİN İÇİNDE

4,1'lik depremin Bursa için bir uyarı niteliği taşıdığını söyleyen Engin Er, "Bursa için en büyük tehlike Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın şehir içinden geçen orta ve güney kolları.  KAF'ın orta kolu İznik'ten başlayarak Orhangazi, Mudanya ve Karacabey'e ilerliyor. Güney kolu ise Mustafakemalpaşa'dan başlayarak Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım, Kestel ve Gürsu'yu takip ederek İnegöl'e doğru ilerliyor. Bursa'yı bekleyen en büyük tehlike bu hatlarda oluşabilecek depremler. 1855'te oluşan deprem, bu kollardan birinin üzerinde oldu. Maalesef Bursa depreme hazır değil. 1855 depreminin nerede olduğu bile tam olarak bilinemiyor. Uyarılar dikkate alınmıyor" dedi. 1855 Bursa Depremi'nin 150-180 yıllık bir periyodunun olduğunun söylendiği ancak bu bilginin sadece istatistiki bir veri olduğunu aktaran Engin Er, "1855 depreminin nerede kırıldığını bilip, o bölgede paleosismolojik çalışma yapmazsak bu istatistiki bilginin bilimsel temeli olmamış oluyor" dedi.

MASTER PLANI OLUŞMALI

Bursa'da hayata geçirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının dengesiz bir şekilde ilerlediğini dile getiren Engin Er, "Bursa'nın depremsellik özellikleri belirlenmeden nokta nokta kentsel dönüşüm planları yapılırsa bu yanlış bir hareket olur. Bursa depremsellik açısından masaya yatırılmalı, ameliyat edilmeli, bir deprem master planı oluşturulmalı, ondan sonra kentsel dönüşüm yapılmalı. Parça parça iş yaparsanız doğru bir yaklaşım olmaz. Depremsellik göz önüne alınmadan 'eskiyi yık, yeniyi yap' mantığı ile çalışmalar yapılıyor. Bu depreme hazırlık anlamına gelmez. Bunun yapılabilmesi için Bursa'nın deprem haritasının çıkarılması, 1/1000 ölçekte işaretlenmesi lazım. Şu an kentsel dönüşüm yapılan yerlerin hiçbirinde 1/1000'lik haritalarda fay hatlarını gösteremezsiniz. Fay hatlarını yok sayarak yapılan bir kentsel dönüşüm ne kadar faydalı olabilir? Kentsel dönüşüme neden olan şey deprem, bizim de depreme göre hazırlanıp bu dönüşümü sağlamamız gerekiyor. Belediyeler bu durumu ciddiye almıyor" ifadelerini kullandı.

İSTANBUL DEĞİL BURSA!

1999 yılında meydana gelen Gölcük Depremi'ni oluşturan enerjinin boşalmadığını, başka bir noktaya taşındığını kaydeden Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Engin Er, "7,2-7,4 büyüklüklerinde bir depremin olması Bursa için de Marmara için de muhtemel. 1855'ta yaşanan deprem 7'nin üzerindeydi ve periyodu göz önünde bulundurursak süresi doldu. İstanbul'da bir deprem bekleniyor ama Bursa kendine daha çok dikkat etmeli" uyarısında bulundu. Zemin özellikleri açısından incelendiğinde Bursa'daki en az 10 ilçede sıvılaşmanın yaşandığına dikkat çeken Engin Er, "Bu bölgeler en riskli alanlar. Alüvyon zeminde oturan ilçelerin tamamında bu durum karşımıza çıkıyor. Bina özellikleri açısından baktığımızda ise Bursa'daki binaların yüzde 65'i risk altında" dedi.