Hava Durumu

Bakan Bozdağ: 'Ey Can Dündar...'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Ey Can Dündar, Alman Cumhurbaşkanı sana niye irtifak ediyor? Niye sarayında ağırlıyor? Türk milletinin, Türkiye Devleti'nin hakkını, hukukunu korudun, Ata'na, vatanına, milletine saygılı bir vatandaş oldun, sadakatli davrandın diye seni orada inzivaya çıkarıyor, irtifak ediyor, övüyor?" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 10.12.2016 17:29
Haber Güncellenme Tarihi: 10.12.2016 17:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Bakan Bozdağ: 'Ey Can Dündar...'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Genel Merkez İl İnsan Hakları Başkanları Birim Toplantısı'nda yaptığı konuşmada insan hakları konusunun tarih boyu bütün insanların gündeminin birinci maddesi olduğuna vurgu yaparak, "Türkiye insan hakları konusunda eğer nihai devrimi yapmak istiyorsa mutlaka yeni bir anayasayı yapmak zorundadır. Türkiye'de insan hakları konusunda eğer tarihi adım atmak istiyorsak darbenin izini ve ruhunu taşıyan bu anayasayı bir kenara koymamız gerekiyor. AK Parti olarak biz bu anayasayı bir kenara koyma konusunda samimiyiz. 34 yıldır Türkiye, darbecilerin yaptığı bir anayasayla yönetilme utancına katlanmak durumundadır. Artık bizim daha fazla bu utançla yaşamamamız için yeni anayasa şarttır. Herkes hazır ama parlamento buna maalesef bütün kesimiyle henüz hazır değil, milletin çok arkasında. Yeni anayasa başarılamayınca anayasada nasıl değişiklikler yaparak biz insan hakları, hukuk devleti ve demokratikleşme konusunda Türkiye'yi daha ileri götürürüz bunun çalışmalarını yaptık" ifadelerini kullandı.

"Mahkeme de anayasayı çiğnedi, Meclis'te anayasayı çiğnedi, herkes insan haklarını ayaklar altında çiğnenirken bunu seyretti"
"Türkiye'nin insan haklarına dair en önemli kurumsal yapılarını hayata biz geçirdik" diyen Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa'nın 90. maddesinde en büyük reformu yaptık dersem yanlış olmaz. Nedir o? 90. maddesinin son fıkrasına eklediğimiz bir cümledir. 'Türkiye'de iç hukukta bulunan bir kuralın insan haklarına ilişkin Türkiye'nin taraf olduğu uluslar arası bir sözleşmeye aykırılık teşkil etmesi halinde uluslar arası sözleşme hükmünün esas alınacağı' nı anayasaya bu kadro yazdı. Hani insan haklarını çiğnemekle suçlanan, hani diktatörlükle suçlanan Tayyip Erdoğan ve arkadaşları yaptı bunu. Biz kendimize güveniyoruz, bizim hukukumuzda Avrupa'nın, Birleşmiş Milletler'in ve dünyanın başka yerlerinde Türkiye'nin de taraf olduğu İnsan Hakları Sözleşme hükümleri varsa bizim iç hukukumuzla çatışıyorsa biz o sözleşmeye üstünlük vereceğiz, onu öncelikle uygulayacağız diyen anayasa reformunu yaptık. Çocuk hakları, kadın hakları konusunda Türkiye'de en büyük devrimi bu kadro yaptı. Anayasanın 10. maddesi; 'Herkes kanun önünde eşittir' diyor. Dedik ki: Kadınların lehine yapılacak yasal düzenlemelerin hiçbirisi eşitlik ilkesine aykırı yorumlanamaz, değerlendirilemez. Bunları biz yaptık, kadın haklarını çiğnemekle suçlanan, kadınlara değer vermemekle suçlanan AK Parti kadroları yaptı. Türkiye'de kadın hakları konusunda en büyük tarihi atılımları, Cumhuriyetin başında yapılanlardan sonra yapan tek iktidar var AK Parti iktidarıdır. Bu ülkenin parlamentosuna başı örtülü seçilerek gelmiş bir milletvekili yemin edebildi mi? Dönemin başbakanı 'Bura devlete meydan okunacak yer değildir, şu kadına haddini bildirin' diye Meclisi'nde kükredi mi? O parlamentoda olan milletvekilleri ne yaptılar? Bu hanımefendiyi seçtirenler de dahil yapması gereken çok şey vardı. Ne yapabildiler? Vatandaşlığı dahil her şeyi elinden alındı, o zaman insan hakları diyenlerin sesini hiç duydunuz mu siz? Merve Hanım'ın hakkı, insan hakkı değil miydi? Anayasa Mahkemesi seçilme hakkıyla seçildikten sonra seçildiği gibi görevlerini yapma hakkı vardır bu ortadan kaldırılmıştır diyebildi mi? Demedi. Mahkeme de anayasayı çiğnedi, Meclis'te anayasayı çiğnedi, herkes insan haklarını ayaklar altında çiğnenirken bunu seyretti. Bugün Türkiye'nin parlamentosunda başı örtülü milletvekilleri var mı? Onlara haddini bildirin diye meydan okumayı aklından geçiren birisi var mı? Yok, niye yok? AK Parti var da ondan yok."

"Askeri yargı alanında da önemli bir reforma imza atacağız"
Çocuk hakları konusunda, sendika özgürlüğünün geliştirilmesi konusunda, kamu çalışanlarının toplu sözleşme hakkına kavuşması konusunda da önemli adımları attıklarını kaydeden Bakan Bozdağ, "Son paket henüz gelmedi ama o paketle de beraber askeri yargı alanında da önemli bir tarihi reforma imza atacağız ve Türkiye'nin önünü açan, hukuk devleti olma vasfını güçlendiren, insan hakları bakımından daha teminatlı bir ülkeye dönüştüren önemli bir reformu da orada atmış olacağız. Etkin soruşturma için de önemli adımlar attık. İfade hürriyeti alanında da büyük değişiklikler yaptığımızı ifade etmek isterim. Çünkü bizim anayasamızda basın araçlarının suç aletleri olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemeyeceği anayasa kuralı haline AK Parti hükümetleri döneminde getirildi. Eskiden matbaayı, oradaki her şeyi suç diye müsadere ediyorlardı, şimdi düşman diye, Tayyip Bey basına karşı diye, AK Parti Hükümeti'ni, herkesi karalayan bu basın var ya bunu kim yaptı? Basını güçlendirmek adına son derece önemli bir adım. İfade hürriyetiyle ilgili maddelerin tamamının arkasına, eleştiri maksadıyla yapılmış düşünce açıklamaları suç olmaz diye her birinin altına ayrı ayrı fıkraları bu kadro koydu. Basınla ilgili bir defa düzenleme yaptık, cezaevlerinde olanların tamamının dışarı çıkmasına imkan veren adım attık. Basın hürriyetini güçlendiren daha pek çok adım attığımızı ifade etmek isterim. Türkiye cezaevlerinde mesleği gazetecilik olduğu için tutuklu olan kimse yok. Gazetecilik yaptı diye tutuklanan veya hüküm giyen kimse yok. Şimdi kalkıp falan isim mesleği gazeteci diyorlar doğru ama kendisine isnat edilen suç ne? Sen onu bir söyleyebiliyor musun? Cumhurbaşkanıyla ilgili tweet attı diye hapse konuldu diyor. Ya yalan söyleme, tweet attı diye bu memlekette hapse kim konuyor? Kimse konmuyor. Peki attığı tweetin içinde ne var? Onu söyle, onu söylemiyor. Cumhurbaşkanının ölmüş annesine sinkaflı tweet atıyor birisi, bunu kalkıp ifade hürriyeti olarak yansıtıyor birisi. Sinkaflı küfür yapmak bir ifade hürriyeti midir değil midir? Oturup biz bunu konuşalım. Efendim başka ülkelerde varmış, ya başka ülkenin toplumsal değerleriyle, medeniyet değerleriyle, kültürüyle bizimki aynıysa ona göre iş yapalım" diye konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.