Bursa Barosu Başkanı Demiröz'den Tahir Elçi açıklaması

Bursa Baro Başkanı Av. Ekrem Demiröz, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin saldırı sonucu öldürülmesi konusunda, "İfade özgürlüklerimizi, farklı olmamızı, farklı şeyler söylememizi cezalandıran, ama ölümle, ama hapislerle, ama kelepçelerle, doğrudan saldırı altında olan bu değerlerdir." dedi.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanması nedeniyle Bursa Gazeteciler Cemiyeti ile Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi üyelerinin Heykel'de düzenledikleri eyleme katılan Demiröz, Diyarbakır Barı Başkanının öldürülmesi ile ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Tahir Elçi ile iki-üç gün önce telefonla konuştuğunu hatırlatan Demiröz, şunları söyledi: "Aldığımız bilgiler hedef gözeterek saldırıya maruz kaldığı ve ölümün bu şekilde gerçekleştiği. Diyarbakır barosu ile bağlantı kurmaya çalışıyoruz. Cenaze ne zaman olacak, gidebilmek için. Çok üzüldüm. Sevdiğim bir dostumdu. Türkiye nereye gidiyor, bütün bu yaşanan olaylar içinde bu saldırının payı nedir, Türkiye nereye taşınmak isteniyor, kaygı verici buluyoruz. Tahir başkan gibi gerçekten kardeşlik, barış, birlik, bunları içtenlikle söyleyen bir baro başkanımızdı. Hatta PKK'ya ilişkin yaptığı değerlendirme yüzünden de hukuksuz bir muameleye maruz kaldı, ifade özgürlüğü kapsamında olmasına rağmen. Son derece üzülmüştü, onu da tartıştık. Hatta savunma avukatı olmamı istemişti, ben de onurla 'evet' demiştim. Ama maalesef şuan Tahir Başkanımız yok. Çok üzülüyoruz, kaygı duyuyoruz, nefretle kınıyoruz. Bir polis memurumuz da orada öldü, bir gazetecinin yaralandığından söz ediliyor. Bu çok kaygı verici. Biz 'terör başaramayacak, barış kazanacak' demiştik baro olarak, inancımızı kaybetmiyoruz. Yakınlarına başsağlığı diliyorum, halkımızın başı sağ olsun."

Demiröz, kalabalığı yaptığı konuşmada ise şu ifadeleri kullandı: "İfade özgürlüklerimizi, farklı olmamızı, farklı şeyler söylememizi cezalandıran, ama ölümle, ama hapislerle, ama kelepçelerle, doğrudan saldırı altında olan bu değerlerdir. Çok net söylüyoruz. Artık hiçbir güç, ne bir arada olmamızı, ne farklılıkları korumaya çalışmamızı, ne mücadelemizi engellemeyecek. Saldırılarla, hapislerle, ölümlerle bizi yıldıramayacaklar."